Saniye Gündüz Yıldırım Şiirleri - Şair S ...

güneşin okları bakışın
soluksuz duygularım
nöbet tutuyor sevdan
Kızıl Dağ kokusuyla
akarsın
alınterini silmeden

Veda eder sevgilimi getiren gökyüzü
Dolaştığım meydanlara
Önümü keser yanlızlığım
İshak kuşunun kanatlarında
Sallanır kayıp yıllar
Arzulu,

diller mi vefasız yürekler mi
gömüt taşına mı yazılacak
zamansız kayboluş
şiirlere karıştı sevdam
unuttum
günleri külrengi yolculukta

kayıplar veriyor dünya
şaşırmıyor gözlerim
yaylım ateşte dürüstlük
kömür unutmuş tozunu
dağlar ışıltılı kızını
toprak yıkanan buğdayı.

aşk liman mı sığınılan tüm iklimlerde
nimetler serçe kadar ortadayken
mavi umut toplarken güneşten
güz sarılığı çılğınca eğlenen
aklımı öylesine yordu ki yapamadıklarım
başlamadan ayrılık diz dize

güneşten vahşi güzelliğin
tutuyor kapılarımı.
elim kolum bağlı
gel gitlerimle alay ediyor gözyaşı
merhametten uzak sözlerin
fırlatılmış ok dağlıyor yüreğimi.

hey! Yıldız Dağı
kara yağız heybetli delikanlı
çok acılar çektin
divanelere döndün
gözyaşınla suladın
kıraç toprakları

senden önce koşarak gelirdi örtüsüz geceler
günler geçerdi ara sıra renkli giyinmiş
üzüm salkımları da benim gibi yalnız
eğerdi başını yere
kıskanırdım gülüşü ılık nefesi

çözülerek gözlerinde dörtnala yüreğim
azgın köpükler içinde bulutlar
sensizliği biriktiriyor aşka dair
ağırbaşlı taş değil kurallar

sevmiştim giderken de

Sen gittin ya!
Sahipsiz yağmurun gülüşü
Yüzümde mahalle kavgası
Kulağımda sözlerin çekiç sesi
Ters düşüyor mühürleyen sözcükler
Güçsüz tutkularım çağırır