Sanduka Şiiri - Şakir Yakan

şarkılar, şiirler, şehveti fazla kaçmış revani tatlısı
dudağı şerbet, yanağı gülşen kokardı, yardı, yamandı
yan dese kainat küçük bir cehenneme yanardı
dünden gelmişse de yarına aitti, bugünden artardı
pembeydi teni, bazen ebruli, gözleri kan çanağı
ayva tüyüydü talihim, erguvan gibi göğsümden sarkardı

ürkek, korkak ve ayarsız geçerdi zaman onunla
olanca hızıyla hayata dalardık, gözlerimiz tekmil verirdi
tense ten, bedense beden, hesapsız sevişirdik kaderimizle
aşıktık, aşktık, adam gibi sevmemekten çok korkardık
ölmekse ölürdük elbet ecelimizle

''ama''ydık, bir cümlenin ortasında ''ama''ydık efendi, uslu
hanemiz ferahtı, kalbimiz enkaz, sokaklar çıkmaz
döner dururduk nazenin, akmasa damlardı umut yüreğimize
içimde unutmaya çalıştığım eski aşklar mezarlığı
dilime takılmış ihtilal türküsü, radyoda davudi sesli bir adam
dahil oldu ahlaksız sicim, görkemli ecelimize

fatiha’yı bilmezdi belli, imansızın biriydi çocuk
bedeni yağmurluydu, nizami yağardı, gözlerinde 4 mevsim ekvator iklimi
adalete inanırdı, söverdi en fazla sevdiği kadar
güneşi çok çok yirmibeş yıl gördü, elleri bildiğin kordu
mısırda sultandı, kaf dağında padişah, evinde kuzu
kalem kırıldı, kağıtlar yırtık, o gün hiç fatiha okunmadı istanbul'da
nihayetinde;
onsuz sönüverdi bizim gönül güneşimiz de
(onunla bir sayfa kapandı aşk defterimizde)

Şa(k) ir