Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Devamını Oku
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Hangi zamana hangi mekana ait olduğumu bilmiyorum. Zamansızlık ve mekansızlık ağırlaştırırken ruhumu bir o kadar da hafifletiyor beni. Kim olduğum, ne olduğum ve ne olacağım öylesine anlamsız ki bu ucu bucağı görünmeyen karmaşık, gürültülü dünya içinde. Bir ses, bir nefes, bir gürültü, sıradan bir günah abidesi... Bizden geriye kalan; her şey ya da hiçbir şey... Bir gün dokunulabilecek mi bu dizelere gözler, kulaklar... Yoksa hep bir yabancı olarak mı kalacağız?