ne güzel bir şeymiş seni bulmak.
bir yanı uçurumdayken duygularımın,bir kır çiçeğine tutunmak
söylenenleri duymak,anlamak; hayata yeniden doğmak.
bahar yağmurlarında buğulanmış camlara adını yazmak,
acıyan yanlarını köreltip hayatın;
güneşin bir daha doğacağı umuduyla yaşamak.
anlamsız tebessümlerden kurtulup hıçkırıklara boğulmak
gözlerle anlatıp sevdiğini kelimelerle ağlamak gibi...
ne yaman şeymiş seni sevmek...
gözleri yolda bekleyen,bir bayram sabahında
anne eli öpmek baba duası almak gibi.
bir ağacın gövdesine yaslanmak,
uzanıp bir bozkıra çiçeklerle konuşmak gibi.
gecenin sabaha tutsaklığında tüm yıldızları sayma telaşı,
yorgun sabahların ardından yaztığa koymak gibi başı.
çatlamış topragın kuraklığında yanarken,kerbeleda suya kanmak gibi.
ardından bakan nemli gözlerin buğusunda ayrılmak
suya inmiş bir ceylanın ürkek bakışlarıyla vurulmak,
acımak,merhamet etmek gibi...
ne beter şeymiş seni özlemek...
her saniyeyi bir asır gibi geçmek.
isyanın kan kızılı bayrağını açmış gecem sabaha
bir yanı kurşun yarası umutlarımın;
bir yanı güz,zemheri.
mavi gökyüzünü görememek,martıların sesini duayamamak
ve ciğerlerime çekememek kokunu birikmiş hasretimle,
ilk başı dumanlığım,ilk sigaram gibi...
ne acı şeymiş seni kaybetmek...
bilmediğim bahçelerde derilip koklanığını bilmek.
akşam güneşi hüznünde solup solup gitmek.
gidişin kırdı güneşe uzanan dallarımı,
darağacına çektim sensiz yarınlarımı,
tüm davalaımda kırım kalemimi;
hakim sensin,kanun sensin,suçlu; ben
son bir isteğim olacak senden:
saatler vuslatı vursun bu sabah,
gelişinle sustur dilimdeki hasret şarkılarını...
Kayıt Tarihi : 12.5.2007 12:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!