Hele doldur bremın, bugün dem yerine efkar kokuyar çayda…
Kulak kesil dinleyesin şu garibi bir adamdan sayda…
Kaderle oyunmu oynanır , bozup gel cayda…
Söyleyesin, Ya kendin düşüp ağlarsan, sana ne fayda…
Düşmemek ne mümkün, düşen cennetten düşmüş dünyaya…
Şu yola düşmüş binekli,
bu baldırı çıplak yaya…
Ulak gelmeden uyanmak gerek ,
aldanma bu rüyaya…
Nice düşte Sultan olsan, her tuğlası altın
saraya…sana ne fayda…
Hem şark ,hem garbda olsa yüzlerce konağın….
Bir elinde izzet , bir elinde ikram olsa, dizinelerce uşağın…
İstemeden bir eline gelse bal, ötekine yağın..
Bilinmez diyara göçüp giderken,
sönecekse ocağın…sana ne fayda…
Hem artık baharla bir işi olmaz solup giden bir çiçeğin…
Kıyasa alasın , bir çiçek misali değilmi şu ömür dediğin…
Her lahzasını bir güne, ucuza satıp yoluna gittiğin…
O dünya pazarının içinden,
kâr edemediğin… sana ne fayda…
Telaşlısın kaç zamandır, yoksa şu dünyamı endişen…
Arama üstünde bir gölgelik, ayağının altında asıl köşen…
Çekilince içine, bilki kırılmıştır beden şişen…
Kırdıysan bir gönül, helalliği turab üstünden altına ödeşen…sana ne fayda…
Ya dilin kem söze bülbül olup, hoş sözde yorulup susarsa…
Olurya basılır damarına, sabır yerine tokat atarsa…
Hayat bağınının tatlı üzümünü yeyip, koruğuna kaş çatarsa…
Elin durmazda yerinde, hasadı meyciye satarsa…sana ne fayda…
Gündüze göz kapatırsan, yalnız sana olur gece…
Doğru bir tanedir, yanlış sonsuz bilmece…
Yanlışını büyük görüp, dev aynasına bakma ey cüce…
Eğrinle kol, kola girip, karşı çıkarsan doğru güce…sana ne fayda…
Bir mesnete el atasın, istersen şu dünyada bir adın ola…
Ayaktan önce , yüremek için yoldaş gerek yola…
Hayatın yolu dikenli, bir ağaç altına gerekirse mola…
Zayıf dal belli olur ,el uzatmayasın kırılacak kola…sana ne fayda…
Bir hatasıyla silinirde atılır bütün hatrı bir kenara….
Şu Kalem elin kölesi, yazısı nedendir ki hep kara…
Bir neden bulamaz isen nedenlerine
alnındaki yazıda ara…
Kader bırakıp gider bir ah, alıp versen ahu zara…sana ne fayda…
Şu dünya kurdunun dişleri arasında olursun imtihan…
Başa bela güzelliğin kardeş kuyusunda bulur nagehan…
Düşersin nice insan pazarına,ucuza çıkar ya Pahan.
Yusuf Cemal'in olsa, kadir kıymet bilen yoksa Züleyhan…sana ne fayda…
Gündüzün zuhuruyla geceden kurtulmaya imkan varsa…
Gece olmadan topla tezgahı, ömründen kalan kârsa..
Vakit varmı dersin, ya canın boğaza gelmeden çıkarsa…
Ardın sıra bin baş yas tutup, bin göz ağlarsa…sana ne fayda..
Katlan geceye, ürküp kaçma ki ay olasın…
Sen sağlam bas ayağı karanlığa, bırak o yıldızlar kaysın…
Boş koy hayatında bir köşeyi, derd, kederi içine koyarsın…
Takılma yürü yarın yok,sadece bugünlük varsın…sana ne fayda…
Hem bilmezmisin şu nefesinin kaderi bağlanmış bir sayıya…
Tükenmeye dursun, hop alıp bindirirler tahta bir kayığa…
Ha keza yelken ne kürek nede su, çekilirsin yokluğa…
Çağır düşünceyi gelsin, ya Nâr içinde çıkarılırsan varlığa…sana ne fayda…
Vakit az, ufukta güneş batamaya giderken…
Musallada kendini bom boş bulursun derken…
Ufukta görünen kıyamet gecesi, sanmaki vakit erken…
Şu arzda baki kalsan, ölüm senide yanına alır geçerken…sana ne fayda
Varsa bir Hikmet sofran, önce kendini edesin davet…
Kimliğin avam meşrebi ise, sen bu sofradan hicap et….
Boş yere kelam eyleme , yoksa sözünde mana, bir Hikmet…
Ulan Ecele göstermiyorsan, her tarafın olsa keramet…sana ne fayda…
Kayıt Tarihi : 5.7.2025 11:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!