Bazen bir eskicinin sırtında
Bazen bir namuslunun elinde görüyorum
Aşk satılıyor
Vefa satılıyor
İnsanlık, mertlik satılıyor
Onların hepsini tanıyorum
Mektubunda
'Güzel gözlüm' demişsin
Annem de severdi gözlerimi
Sen de sevmişsin
Ben güzel bulmadım onları
Aynaya baktım da demin
Bu son fırtına olsun, bir bahar getir bana
Ya günahımı affet ya mezar getir bana
Bu talihsiz hastanın kimsesiz odasına
Bir yaşama ümidi, yadigar getir bana...
(Nisan 1952 - Bursa)
Bir tren kalkar Sivas'dan
Camlarında yağmur taneleri
Ve yollar boyunca gurbet yayılır
Sen bu şehrin yağmurunu bilmezsin
Dudakların karanfil misali ıslak
Bu dehan-ı goncadan fışkıran gül-i rana
Gülüşün gibi dolar seraba, asumana...
(Abbas'ın şairine)
Ben yaşamak istemiyorum
Gençliğimi yeni baştan
Çünkü gencim
Delikanlıyım
Her yıl bir demet çiçek ve yemyeşil bir buse
Tutuşan iklimlerde ancak bir serap oldu
Bu on dokuz seferden, bir çöle düşen hisse
Gözyaşları karışmış bir kadeh şarap oldu
Yılların çökerttiği bir mezar gibi ömrüm
Her seher avucumuzu dolduran pınarlardan
Her sene bir yıldız akacak ufkumuza
Göreceksin melekler kıskanacaklar bizi
Rüzgarlar bulutlara anlatacaklar bazen
Altı bin senelik hikayemizi...
Gözlerimi usulca yumuyorum
Şimdi gün batımı zamanıdır
İçimdeki güneş, iyice yanaştı toprağa
Etekleri tutuştu sanki
Battı batacak
Deşt-i dilimde yetiş bir gül-i guze gibi
Bu garip iklimlerde parla firuze gibi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!