Yıllar sonra birden karşıma çıktı
Göz göze gelince dolduk ağladık
Bakışı dünyayı başıma yıktı
O anda maziye daldık ağladık
Ey benim merdanım şahı hübanım
Sessizce dünyadan gidenim oy oy
Musa gibi dağda gezen çobanım
Bozyazıda sürü güdenim oy oy
BANA GURBETSİN DE KİME SILASIN
Bırak gurbet bırak gayrı yakamı
Anam hasretimi çeker sılada
İstemem ünvanı mevki makamı
Şimdi lâle sümbül kokar sılada
BEYŞEHİR
Gel bizim ellere harman zamanı
Biterken seyreyle sen Beyşehir'i
Tarhana kaynarken çıkan dumanı
Tüterken seyreyle sen Beyşehir'i
Bozuldu tertemiz düğünlerimiz
Yüzümüze vurdu kirimiz bizim
Yürekler acısı bu günlerimiz
Sızlıyor ölümüz dirimiz bizim
Eskiden yoksulduk ama mutluyduk
Kışın taze sebze görmezdik gardaş
Ne azarlar yedik ne laflar duyduk
Kalkıp depresyona girmezdik gardaş
Bezden bebeklerle mutlu olurduk
Eskidi çektiğim çileyle keder
Bul getir önüme yenilerini
Bilmem ki saadet kaç dirhem eder
Satalım dünyanın çinilerini
Bir tebessüm için bütün varımı
Ey gönül yıllardır kahru perişan
Oluyorsun olma Allah aşkına
Saçında beyazlık feraha nişan
Yılıyorsun yılma Allah aşkına
Behey Ermenistan çirkef çukuru
Neden mazlumlara saldırıyorsun
Merhametten fakir yüreğin kuru
Elini ateşe daldırıyorsun
Hakkın adaleti incedir ince
Bir tohumda neler neler gizlenir
Seyretsem iç içe oda görürüm
Toprağa düşünce önce özlenir
Sonra filizinde edâ görürüm
Tebrik ederim Kalbinize Gönlünüze sağlık Kaleminiz kavi Sadrınız geniş olsun hemşerim
güneş ışığı gibi pırıl pırıl olan güzel şiirinizi zevkle okudum.Tam puanımla ve listeme kaydederek kutluyorum.