Görmedin mi yar artık yapraklar sararmış
Gün bana geçmez nafile ömrüm tükenmiş
Güneşi ne yapsın gözlerim sensiz ve yalnız
Ay ışığı yeter bana sadece hazin serzeniş
Gülistanda gezmiyorum anlamlar örgüsüz
bir hasretlik duygusu, kaplayan içimi
ölüm senden önce, benden sonra düğün
ben senden, hayat benden muzdarip
sen gelmeyince
bir düğün düşmana, şu bendeki ölüm
ey vuslatın serçesi, şahin gözlü
bir hüzün çalgısı dinliyoruz
ufkumuza karartılar çökmüş
önümüz sisli, göremiyoruz
kablel-vuku bir his kötü
kartallar güvercin avında
bir akşam en uzun zamanda
mahsun bakışlara çöktü yalnızlık
yokluğunda ruşenin, yine merhaba karanlık
sıkıntı yutkunur ruh, girdabında hüznün
hasret denizinde biçare döner yelken
an ki gece an ki soğuk ve uzun
burası çok soğuk anne
iyiki varsın sesin ısıtıyor telefonda
bazıları durgun, gözlerinde mana var
sanki yetimler, anneleri göçmüş
burası çok soğuk anne
dağlarda nöbet donduruyor
-akrostij-
İşte bugün bir hüznün vaktidir
Sararan yaprakların düşme vaktidir
Tan yerinin son kez ağarış vaktidir
Ayrılığın artık geliş vaktidir
Ustad Merhaba,
Müsaade ederseniz, isminize atıfda bulunmak suretiyle , şahsınıza ait aşağıdaki satırları facebook günlüğümde kaleme aldığım serancamımım girişinde kullanıyorumç
"Bir hüzünlü serencam yaşarken minik yüreğim, senelerdir bir yunus misali bazen başını çıkarır bir hayat nefesçik ...