Günaydına Avni Baba ile başladım, Hakan Paşa ile bitirdim.Öğle güzeller ki kadife gibi,mis gibide kokuyorlar,seviyorum ellerimle,kokuları parmaklarımda kalıyor.
Koyun koyunalar,bir sıra halinde, hepsinin isimleri var, hepside birbirinden güzel.Sadece Avni Baba ve Hakan Paşa açtı, biri somon, diğeri fes rengi,öbürleri inatta açmıyor...
Erzurum'dan gelirken getirmiştim onları büyük bir itina ile ve ertesi günde hemen ekmiştim saksıya, çokta dua etmiştim tutsunlar diye, tuttularda. Sohbet ediyorum, beni duyduklarınıda hissediyorum...
Sohbet ederken çaldı telefon açtım.
-Efendim
-Telefonunuz kaybolmuş, bulan kişinin telefonunu veriyorum, yazın...
Öyle kaldım. İçim boşalıyordu...
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var