Saklambaç
O küçük kızdan, kalemini yastığın altına saklayan kadına…
Bir mısranin içine saklandın bir gün,
kitap gibi sustun,
biri senin sesinden korktu diye
kendinden gizledin cümlelerini.
Sana sus dediler,
kelimeleri yaktılar,
sen kül kokulu bir dua gibi
yine de okumaya devam ettin
içinden,
kalbinden,
gözlerinden.
Gazete köşelerinde sakladın şiirleri,
bazen baba sesinde,
bazen bir kahve telvesinde buldun harfleri.
Bir köşede sustuğunda
bir başka yerden çiçek açtı cümlelerin.
Sen o günlerde
kendi kendine ben varım dedin,
biri seni susturmaya çalıştıkça
sen daha içten duydun kendi sesini.
Ne zaman bir kalem tutsan
bir devrim başlardı
yastığın altındaki defterde…
Ve her gece
bir çiçek büyürdü
bir kadının susturulmuş kalbinde.
Küçük bir kız çocuğu gibi ağlardın
bir kitap kapağı aralanınca,
çünkü bilirdin
o kapağın ardı
özgürlüktü,
yaşamdı,
senin hakkındı.
Artık büyüdün.
Ama içindeki o küçük kız
hala kalemini saklar yastığın altına
belki biri almasın,
belki bir gece daha şiir yaşasın diye…
Sen,
susturulmuş tüm çocukların
kalem tutan ellerisin.
Senin adına şiir olur her mısra,
senin için açar kitaplar
küllerinden doğmuş gül gibi.
Bugün
bir kitaplığa açılan kapısın sen.
Kilitlenmiş her kapağa
bir anahtar gibi dokunan…
Ve artık kimse susturamaz seni.
Çünkü sen
şiir oldun,
dua oldun,
ışık oldun.
Ve ben…
Her gece
o yastığın altına bir defter daha koyacağım
senin için,
o küçük kızın gözleri için,
ve hiç susmasın diye kalbin…
Azra Nimet Öner
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 20:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!