AK Parti beni keşfeder de bana başkanlık teklif ederse, AK Partiyi AKlayabilirim. Gayet ciddi niyetim. İnsanların yaşayabilmesi için olmazsa olmazları vardır. Bunlar yalnız insanlar için geçerli değil, diğer hayvanlar için de geçerlidir…
Hava… Kelime… Kerime… Para… Yani doğanın olmazsa olmazları gibi…
Hava… Ateş… Su… Toprak ne ise işte öyle…
Yedi milyar insan aynı havayı soluyor, o hava kaç kişinin ciğerlerini ziyaret etti de geliyor, bunu kim biliyor? Kim bu soluduğu hava için hesap veriyor? Aldığımız soluk da çoğu zaman karanlıkta, ciğerden ciğere geçerken aydınlanıyor bujilerin ateşlemesi gibi…
Kelimeleri kullanıyoruz, seksen milyon insanın kullandığını var sayalım. Kelimelerin hepsi aynı değil mi? Tedavüldeki kelimeler de sayılı… İster yüz bin olsun, ister beş yüz bin, ister bir milyon… Sınırsız değil ki… Kullandığımız bu kelimeler kimlerin dillerine yerleşti, ne kadar durup terk etti kim bilir? Kelimeler de Çingene gibi, para gibi, belli bir mekana sahip değildir… Her yerde misafirdir… Beyaz sayfalara düşenler için orası artık mezardır… Yerine ve zamana göre aynı mezara da gömülebilirler.
Kelimeler de para gibi, dolaştıkları kadar değerlidir… Yazılmayıp okunmayanlar tedavülden kalkar. Artık kültüre de faydaları olmaz… Onların yokluğu kültürde de, insan yaşamında da geri sayımın başlangıcı gibidir…
Kerimeler de öyle nihayet, insan da çoğalmaz kerimeler olmayınca ve de diğer insanlarla temas halinde olmayınca… Harem dönemlerinde olmuş en büyük gelişme, budanan ağaçlar gibi, yeni filizler vermiş bir kısmının kafası kesildikçe… Ondan değil mi hayranlığımız geçmişe?
Kısacası hareket olmadan hayat olmuyor, bereket olmuyor… Görevimiz bu hareketi sağlamak…
Her şeyin bir ekonomisi var. Devir daim ne kadar hızlı ise hayat da o kadar canlı akar, yüzler ışıldar… Durgunluk kirlenmedir… Yöneticiler bu hareketi istikrarlı sürdürmekle görevlidir. Bu hareketi sağlamak için her yol geçerlidir… Başlar da kesilir, kasalar da boşaltılır, boşalmayan bardak nasıl doldurulabilir? Boşalacak ki yenisi dolsun, sirkülasyon da devam etsin…
Hava, kelime kerime, para… Bunlar hareketin dişlileridir. Hepsi birbiriyle kardeştir hem ayrı ayrı hem birleşiktir…
Para, hava ve kelimeler hatta kerimeler kadar bile dolaşıma girmez. En az hareket edendir, ama insan kedini dışarıdan görmez. Onun için bunun farkında bile değildir. Ama para elle tutulur gözle görülür ve insanın üstüne yapışıp kalacak kadar bulaşıcıdır. Adeta insanın bir numaralı şeytanıdır… İnsan onu cebinde keklik bilir, ama, insan onun cebinde kekliktir de farkında bile olmaz…
Piyasada dolaşan paranın fazlalığı da trafikteki araçlar gibi, hızı keser… Hız çağımızın olmazsa olmazıdır… ‘’Muassır medeniyetler seviyesine’’ ulaşmanın tek vasıtasıdır. AK Parti bunun bilincindedir. Bu hızı artırmak için elinden geleni yapmaktadır. On yedi aralık operasyonu da bunun içindir. Zaten hemen hissedilmiştir, insanların ağızları sonuna kadar açılmış, tünelin ışığını gören kelimeler dışarı fırlamıştır. Bu hızı ilk başta aşırı bulanlar olabilir. Ama yakında normal seyre geçilir. Bunun için de kavşaklarda benim gibi trafik polisleri görevlendirilmelidir. Bu operasyon tesadüf değildir. Bilinçlidir. İlk ve son durağı bellidir. Onun için yöneticilerin başı diktir. Bu daha başlangıçtır, ardı arkası gelecektir…
Ekonomiden sonra kültüre de sıra gelmiştir, kelimelerin de fazlası tedavülden kaldırılıp, kalanlar tek kitap halinde birleştirilecek ve şimdiye kadar baskısı 300-500 yüzü geçmeyen sayılar altı rakamlı sayılara yükselecektir.
Para ve kelimelerde enflasyon sınırlanırken, bozulan denge kerimelerle sağlanacaktır. Evlenme yaşı, sünnet olduğu üzere kızlarda dokuz yaşına düşürülecek, baba ile kızı, ana ile oğlu, nikah kıyabilecektir… Başkanlığını yaptığımız İslam Birliği Örgütüne üye olan ülkelerde, alınan bu kararlar aynen uyacaklardır… Sirkülasyonu hızlandırmak için kesilecek başlara ihtiyaç vardır. Ölüler için altı saat içinde ilişki kurmak için gerekli yasalar çıkacaktır. Fetvaları verilmeye şimdiden başlanmıştır… Eskiden kılıç sallayarak güçlenen kollar, modernizmin gereği, çağımızda recm cezalarının uygulanmasında taş sallayarak güçlerine kavuşacaktır. İleri demokrasinin yerleşmesine kimse engel olamayacaktır.
Nihayet ilk uygulamalar doğru yolda olunduğunu göstermektedir. Para çok basıldığında değerini yitiriyorsa, bir kısmı da devreden çıktığında değer kazanmaz mı? O halde çalmanın, çırpmanın da hayırlı bir şey olduğu anlaşılmalıdır. Görüyorsunuz piyasada ne değişti? Her şey eskisi gibi… Hiçbir şey olmamış sanki… Hatta birkaç gemi fazla indi denize… Ama trafik hızlanınca görülmüyor gözlerimize…
Değişen bir şey olmayacak… Sadece AK Parti gerçek aklığına kavuşacak…
Kiminin parmağı ağzında, kiminin kıçı tavanda, ama, yine dönmeye devam edecek dünya…
Kayıt Tarihi : 24.2.2014 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!