Sakaldaki Ölmüş Acı Şiiri - Hakan Karaduman

Hakan Karaduman
244

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sakaldaki Ölmüş Acı

SAKALDAKİ ÖLMÜŞ ACI

Kirli sakallı, şişmiş yüzüyle, kamburunu taşır hayatın

Geldi bir sabahleyin,

Kollarında işinden kalan yaralar, kaynakçılık yapar santralde

Dehşet uykusuz, dehşet umutsuz, dehşet yaşam arzusu…

Yorgun sakalı:

Hınç dolu, çaresizlik, çocuk gülümsemesi için perdelerini açar

En güçlü ve temiz yerine, ruhuna dokundum,

Kapıları açıktı; perdelerini açan sakalından gülümsedi

Ne yardım çığlığı, ne de yalvarma olmadan, gülümsedi,

Nasılsın ağabey?

Ben gördüğünüm, bildiğin gibi, bilmediğin bende

Yüreği inatçı ölmeye niyetli değil, ama yüzündeki kirli sakalı

Uykusuzluk vurmuş emek çizgisinin ötesinde şişmiş yüzü,

Ellerime aldım kalbini, ellerinde nasırların büyümesi

Kalbi kuş kalbi gibi, çok hafifti; hayat aklına geldi, sakalı perdeleri kapattı.

….

Güneşin acımazsızca yaktığı tokların alevinde pişmiş yüzü,

Elleri, yüzü, ayakları, en çok başı, dostlar sofrasında, koltuğu yanmadan önce.

teri gözlerine, dostları geliverir, işini bırakır, hava esintili

çokça getirmişler dostları biraları, o yanacak koltukta bir kral,

Ilık biranın üçüncüsü, ve ardından beşinci etkisinde dördüncüsü

Yaktığı bedenini soğutmaya başlar, sohbet derinleşir, keyifler damaklarda…

Ateşin veya ölümün hırkasını giyenler,

Ağaçlar hem onların sohbetlerini dinlerler

Hem de su beklerler bir öğleden sonrası yaz tadında.

Hakan Karaduman

Hakan Karaduman
Kayıt Tarihi : 23.5.2025 20:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!