Amasya'dan geçerken
Yarım saat mola ver
Köprünün başında indir beni
Demir yolunu geçecek
Ve köşedeki küçük eve uzanacak kadar
Rastlayamasın bir daha o sokak satıcısına
Bulunamaz çünkü unutulan yüzler
Buluşun gibi kendini Victoria istasyonunda
Bir akşam üstü
Yine de arayacaksın biliyorum
Bekleme sakın sabah serinliğini
Dans ederken yarı baygın
Beklemek yaralar çünkü seni
Bütün balkonlardan daha güzeldi
O roman sayfalarında ki balkon
İçeride gülüşler çocuk sesleri
Yaklaşan bir ayrılık
Bütün akşamlardan daha güzeldi
Hiç yaşanmadığı için unutulmadı belki
Dokun omuzlarıma
Çünkü bilmiyorum artık geçiyor mu zaman
Dokun uzanır gibi bir trenin penceresinden
Dönseydi geri
Benimle birlikte zaman
Giderdim Eleşkirt'e
Dönseydi geri
Beklerdim yol boylarında
Beklediğim gibi seni
Hep vardı bu salıncak bu mutfak perdeleri
Bu bahçe duvarları hanım elleri
Yalnızca biz iki yabancı iki saz teli
Ne varsa dokunduğumuz birazda bizimdi sanki
Palyaçolar balonlar ve saat kuleleri
Hep vardı bu trenler bu bahar şölenleri
Çalıyorum kapıyı ve sonra bekliyorum
Dinmesini sessizliğin ve gözyaşlarının
Derken içimden biri bırakıp gidiyor beni
Klarnet çalıyorum düğünlerde
Derneklerde
Ve rakı sofralarında akşam üstleri
Yazılacaksa Sincan Kayaş treninde başlasın hikayesi
Ve istasyon büfesini anlatsın önce
Bir sevdalı gibi her akşam
Çiklet ve şarap aldığı istasyon büfesini
Bir oyundu beklemek 9:15 matinasında pazar günleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!