Bu aşkın üstüne bir rüzgâr esti
Uzaktan uzağa bakarız şimdi
Biz değil belki kaderler küstü
Elbette maziye bakarız şimdi
Ne varsa felek aldın elden avuçtan
Atmadığın kaldı dünya koğuştan
Kadersiz doğmuşun ben ta baştan
Doğan mı suçlu doğuran mı?
Hâşâ sözlerim isyan değildir
Allah'ım elden ayaktan düşürmesin
Kimsede acıyacak duygu kalmamış
Bu yol deyim ama daha da şaşırmasın
Küçükten büyüğe saygı kalmamış
Put olmuş sanki anne ile baba
Bana bıraktığın o son mektubun
Satır, satır hece hüzünle başlar
Mısralar pişmanlık gözyaşı pulun
Satır, satır hece hüzünle başlar
Pişmanlık yazmışsın her mısrasında
Tutmuşsun elinden bir başkasının
Önümden geçerken tanımadın mı?
Dermanı olmazmış gönül yarasının
Yanımdan geçerken tanımadın mı?
Demek ki görmedin gözlerin kördü
Yüzden gülmek mutluluk vermez
Yürekten yaralı murada ermez
Gönülden ağlıyor kimseler görmez
Sorun şu geline neden ağlıyor
Hayal ettiği muradına ermemiş
Döktün yaprağımı kırdın dalımı
Gülümü çiğnesen ne fark eder ki
Görsen tanımasın garip halimi
Dalımı çiğnesen ne fark eder ki
Yıllarca yaşadım senden uzakta
Görmek için geldim bin bir ümitle
Ne bu hala sevdiğim ne oldu sana?
Aşkın kalbimde sanki bir kitle
Ne bu hal sevdiğim ne oldu sana
Ayrılık aklımda yoktu bir zaman
Sarılır sanmıştım gördüğü o an
Yüce sevgimizle düşmüştük dile
Kaybolup gitmiş hayalin bile
Karışıp gitmişsin sanki meçhule
Arıyorum şimdi neredesin
Mazide ararım masum yüzünü
Kahrettim hayata gülmüyor yüzüm
Hayata kahrettim onun yüzünden
Maziden kalıntı kalbimdeki közüm
Cehenneme döndüm onun yüzünden
Hüzün bir yanda keder bir yanda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!