önce
paslı seneler büyüttü beni
sayamadım bir mi? üç mü? yedi mi?
nefretim mütecessis yüreğimde eridi
umuttum, unuttum, uyuttum kendimi
Sarhoş, kargalar bütebessim
Meriç; sağanak, saçma...
Buhran mı? Karamsar.
Bataklık pespayeydi
Zambaklar pasaklı.
Kasım; feveran ediyor,
Bahar latife
Zaman alay ediyor
Dakika kerhane
Zambaklar mahmur
Derya kalksana!
Umman hadi uyan!
Kalmadı ömür Tuna
Sahte deniz Hint
Zambaklar ferahnak...
Tapınsana hadi
Yakar Mevla’na
Zerduş mu Leyla mı?
Fırlat kefeni
Zambaklar sükut
Maşuk: Yusuf!
Latif mi latif
Parmaklar koptu
Aşık: Firuze
Zambaklar yanık
Kimi oyun peşinde
Kimi zamane
Ömür tükense artık
Gelse mey’hane
Zambaklar beyhude
Sen hiç hayal kurdun mu?
Soludun mu hiç et kokan sokaklarda?
Köprülerden geçtin mi paçavralarınla birlikte kemikten yapılmış?
Ya ölü. Bir ölüyle konuştun mu?
Evine buruk yıldızları konuk ettin mi?
Gökyüzü oldun mu? ve biriktirdin mi gıybet soluyan nefesleri?
Güldün ki yandı içim
Gül! dün ah gonca idin
Güldün sen, ben ki hiçim
Gül, dünde sensiz niçin?
…
Örttüm kepenklerimi
Hücrelerimle döndüm,
Nefesimi bozdurdum sana
Gözlerim seninkiyle küllü
ve gözlerin düşen aklıma,
ifşa eden beni ve teslim alan
nazarın, fasılasız savursun cesedimi
ve konsun bedenime, ihtiyarlasada ellerim
Yaşını giyerken üstüne
Setren olmak istedim
Güller avuçlarında kalbim
Ömrüne ömür katmak istedim
Buradayım, baş başayım! anlık bekleyişlerdeyim
Kayboldum! buradayım histerik taleplerim var
Bir mesel üfleniyor. adı ne mi?
AŞK
Öyle diyorlar.
Mekan bulamıyorum. Düşümdeki mekanlardayım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!