bensizliğin sabahlarından bir sabah
güneşin geceyle yıkanıp
doğmaya utandığı
ve birbirine perçinlenmiş sevdaların
genleşmiş sevdaların tersine
iyice iç içe geçtiği,
Suskunum!
Nedensiz,çığırtkan,suskun
Anlamaksızın ve ansızın
Bir anafora kapılır sözcüklerim
Yutulur meze olur ucuz dudaklara
Dökülürüm sere serpe,
henüz bir istavrit çekti
al yanaklı deniz gözlü çocuk
tahtadan oltası
yedilik yüzü yetmişlik elleriyle
öyle kavradıki
oltada çırpınan isvriti
kimsesiz bir akşamüstüyüm şimdi
güneş battı batacak
içimdeki çocuk telaş içinde
ağladı ha ağlayacak
dört duvarımın balkonudayım şidi
sesimi çalan rüzgar ben miyim
Dışardaki soğuğa inat
Sevdanı yakıyorum her saniye harlayarak
Gecenin bi kör saati kafamı kaldırıp yıldızlara bakıyorum
Gözlerin nakşolmuş samanyoluna
Avuçlarım tanrıya dua edercesine dönük sana
Her hücrem gayretli bulutlara uzanmaya
bir medcezir gecesi
amerikan filmlerindeki o vampirli sokaklarda yürüyünce
anlıyor insan
kendi kanını kendi emdiğini
herhangi bir dolunay şafağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!