Bırakıverdim engin yaşamda
Kendimi
Karanlıktan korkar oldum
Aydınlığa çıkamayınca
Yılgınlıklar da olmazsa
Tasam da olayacaktı belki
Sonuna kadar adam gibi yaşayacaksın
Bir berdüşt
Bir zerdüşt
Bile olsan farketmeyecek
Nefesindeki her titreyişte
Kalbindeki her vuruşta
Üzerinde bir işçi tulumu
Eli yüzü görünmez
Makine yağından
Ağaç talaşından
Boyadan
Yaşını sorsan onikiyi geçmez
Beklememek lazım yarınlarda bir şeyler
Varsa yoksa önemli olan bugündür.
Ne dünden arta kalanla yetinmeli
Ne de yarının gizemine inanmalı.
Saat yirmidörde gelince yeni bir gün
Yani bugün hakkını vererek yaşamalı
Yol alabildiğine taşlı
İnce uzun kıvrılır
Karanlığa doğru
Bir garip yalnızlık ki
Çöl olmuş yüreğimdeki sızı
Açlık alabildiğine büyümüş
Gölgen olmalıyım arkanda
Her zaman ne yaptığını bilmeliyim
İçini okumalıyım o anda
Kime gittiğini
Kimle konuştuğunu bilmeliyim.
Sevgini öyle ölçmeliyim
Zamanın çıplak bir anıydı
Anlaşıldı sonunda
Düşlerden sonra yaşanılan gerçekler
Yorgun izler bıraktı
Sevgiyi aşkı umudu yakalamak varken
Korkuydu geriye kalan
Bir üzüm salkımını bölüşür gibi
Tutunduk bu sevdanın dalından
Sen her zamanki gibi parıltılı
Bense daha içine kapanık
Bu esinti aynı etkiyi yapmıyor ikimize
Susan konuşuyor,konuşan susuyor
Herşey bir anda tükeniveriyor
Yürekleri saran korku renkleri üstte kalıyor
Sevgi tomurcukları can atıyor sanıyorsun
Sabah kuşları cıvıltısında olmuyor.
Geri gelinesi günler diye özlem çekiyorsun
Kavruluyor yüreğin.
Bir aşkı anlatmak için,
Kimi zaman resim,
Kimi zaman müzik,
Ve
Kimi zaman şiir,
Yeterdi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!