Bazen suskunluklara gömülürüz öylece,
Ketum feryadımızı hiç kimseler duyamaz.
Böylesi zamanlarda sürgün olur her gece,
Zira kederli insan huzurla uyuyamaz…
Koca dünya zindandır biz bu derde düşünce,
Ne kötüdür unutulmak;
Ayrılıktan bile beter…
Bir “hiç” ile bir tutulmak,
Münzevi kalmaya yeter…
Tüketir bu hâl insanı,
Bir “Son” olsun, tüm Son’ları tamamen sona erdiren,
Bir Son olsun, “Sonsuzluğu” gözler önüne serdiren.
Bir bedende mahkûm kalıp, sürüp gitmez hiçbir hayat,
Böylesi yaşamak tatsız, sevdaların hepsi bayat!
Ötelerde veda yoktur bizi mahzun edip giden.
Ötelerde bir yer vardır elbet bizi mutlu eden,
Çoklarınız insanları adlarından bilirsiniz,
Nasıl biri deseler, ilk, tipinden not verirsiniz.
Hepiniz de biraz vardır kahrolası önyargılar!
Herhalde surete yenik insanoğlunda algılar.
Öncelikle mahiyeti nedir diye düşünmeyiz?
Görünüşte güzel ise oh ne âlâ keyfindeyiz!
Zaman gençliğini elinden alır,
Artık aynalar da bir tuhaf görür.
Ardına dönüp bak, geri ne kalır?
Hazana dönünce tükenen ömür...
Uzun zamandır seninle hiç hasbıhal etmemiştik,
Kuytu köşelere kaçıp dünyayı terk etmemiştik.
İşte yine beraberiz, anlat bizi, dinliyorum;
Sen sustukça zaten bende sessiz sessiz inliyorum.
Anılar mı yakaladı yine mazimizden kalan?
Hiç bırakmadı değil mi yakamızı nice zaman?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!