Her yazılan değseydi kayda
Seni yazardım yere göğe
Her yazılan değseydi kayda
Tırnaklarım kalem olurdu
İsmin uğruna
Her yazılan çıksaydı bahta
Zamana kazık atar
Çıkarı uğruna yaşanan
Al sürümünü sürükle adı ömür olsun
Neyse ölüme varan
Hain görüşlere yasla onurunu
Yine acımasızca
akıp giderken zaman,
saniye – saniye kaçarken
akrepten yelkovan,
tek bir kelime bile etmeden
Hangimiz cesaretliyiz ki
Kendimizi anlatmaya
Hangimiz cesaretliyiz ki
Hayatı olduğu gibi yaşamaya
Neresinden başlasam anlatmaya
Bölünüyor hayat
Şimdilik susuyorum
Hepnizin gölgesinin üstüne
Karanlık olup düşüyorum
Bilğiyle pişip cahilliğinizle üşüyorum
Rest çektim dünyanıza
Size değilsede anılarıma küsüyorum
Hoş bir akşam üstü
boş bir zaman dilimiydi
seni tuttum sanki göğsüm yırtılmıştı
seni tuttum ellerini
ellerin sonumdu biliyordum
zaman geçerken
Yıldızlar geçiyor gözlerimden
Daha sonra bulutlar yağmur yüklü
Her yıldız senden bir parça sunuyor
Sonra her bulut gözyaşım oluyor ve
Ben ağladıkça yıldızlarım sönüyor
14 AGUSTOS 2004
Dünyayı gezdim gördüm
bir adımda dirildim bir diğerinde öldüm
Her hainin önünde durdum
gözümün içinde kendine bakandan bile payımı aldım
Gerçek sandığım binlerce rüyadan uyandım
Ne kabuslu ömürdür sürdüğüm
Baharın yorğundur kokusu
Herşey hızla
Yeşillenip canlanır bir anda ve
Yorğun kalırız bu canlılığa
Gelişin yüreğimin baharı olmalı
Hiç bir sevda beni böyle yormadı
Sonuncusu olmayacak anlatacaklarımın
Ölümün kıyısında olmak
Bir sahilde şafak vakti
Yalın ayak, yalın yürek dolaşmak
Sana yazdığım hikayelerde
Seninle yaşamak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!