Sahipsiz Mezar Şiiri - Suat Kayis

Suat Kayis
55

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sahipsiz Mezar


Adımı unutacak kadar size ne yapmış olabilirim ki?
Mezar taşımda gözükmüyor,
Ne adım,
Ne tarihim.
Bu kadar kötü biri miydim?
Herkes mi unuttu beni?
Yoksa kimsesiz miydim?
Hiç aklına geldiğim olmadı mı?

​Mezarlıkta benden başka bakımsız mezar da yok.
Hepsinin üstünde taze çiçekler,
Tertemizler.
Ayak uçlarında tertemiz sular,
Kuşlar içebilsin diye.
Bir de benim mezarıma bak:
Sahipsiz,
Kimsesiz...
​Bu kadar kötü biri miydim ki unutulan?

Dalları,
Budakları kırık fidanlar getirseydiniz.
Ya da solmuş,
Kurumuş,
Hatta çöpe atılmış çiçekleri...
Ona da mı layık görülmedi işe yaramaz bedenim?
​En güzel yerlerde değildi zaten gözüm.
Bu ücra köşeye atılma sebebim ne?
Yolu bile yok.
Geçerken dua edecek birinin zaten benden haberi yok.
Kimsesizlik ne zormuş,
Ölünce bile değer bilen yok!

​Ama dün burası yine mahşeri kalabalıktı.
O kadar kalabalıktı ki,
Mezar taşımın üstünden,
Ağlayanları çekiyorlardı.
Orada bir mezar olduğundan,
Emin olun,
Farkında bile değillerdi.
​Her şeyi anladım da,
Üstüme attığınız çöpleri anlamadım.
O kadar mı değersizdi?
Yediniz,
İçtiniz,
Gittiniz...

Sahipsiz olmak ne zormuş.
Demek ki o kadar hak ettim her şeyi:
İsmi unutulacak,
Mezarı kaybolacak kadar.
​Bir avuç topraktık,
Toprak olduk.
Yeryüzünde nokta kadardık,
Dünyaya sığamadık.
​Ey insanoğlu,
Ölüm var,
Ölüm......
Bu kadar kaybolmayın,
Hatırlayın.
Yarın ölecekmiş gibi yaşayın.
Bir şansınız daha yok.
Öldükten sonra gelenin,
Gidenin faydası yok.
Mal da mülk de yalan,
Dünya'nın çıkış kapısında yok.
Bugün varsın,
Yarın yok.
Kimsesiz olmak,
Mezar taşında her şeyden zor...

Suat Kayis
Kayıt Tarihi : 10.11.2025 22:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    ezelden gelen meşkin ebedi
    olsa da hoş olmasa da;
    ve öylesi bir mahrumuyum ki,
    ayrılığın varlığı mümkünsüz dostun…,
    aşk olsun sana, öyle olsun hekimim,
    bilesin ki şuurum pek açık bu çivit gecede,
    nice evvelki geceler ve sabahlarda,
    öğle, ikindi ve akşamlarda
    olduğu gibi bilesin,
    bilesin ki;
    yüzün suyu hürmetine teveccühüm eşyaya
    ve çocuk ruhum muhtaç teselline,
    bir elma şekeri yarısı kadar,
    karabiberim, kâfurum, kabir kokulum…
    ah;

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)