Hoş geldin cennet kokulum
Hoş geldin son bulan korkum
Hoş geldin bitmeyecek tutkum
Hoş geldin annesinin kuzusu
Hoş geldin babasının coşkusu
Benimde olmuştur gidenlerim
Belkide bırakıp gittiklerim
Hasretle yaşanacaksa bu günlerim
Hasretle yaşarım inan
Geçiyor sensiz bak günlerim
İsyandır bu taa derinlerden gelen
İsyandır bu en deli dağları delen
İsyandır bu sonucu zindanda biten
Gönlümün isyanıdır bu sensizlik
İsyandır bu denizlerden geçen
Yine sardı bacayı hasret
Dumanı tepesini aşmış
Bu gidişat sanki gurbet
Mesafesi dağları aşmış
Sığmamış yüreğime de
Bilmem ki nerelere taşmış
Gecenin ışıkları ise uzaklardan süzülen,
Kim bilir , kimler var ?
O ışıkların etrafında üzülen.
Güneş doğana kadar , ışıklar sönmeyecek,
Kim bilir bırakıp ta gidenler ,
Güneş doğsa da dönmeyecek.
Menfaat hastalığı
Bütün kalpleri sardı.
Oysa insanoğlu doğduğunda
Tertemiz bir kalbi vardı
İnsan oğlu büyüdükçe
Seni düşünüyorum bir eylül akşamında
Resmini koymuşum tam karşıma
Resmin karşımda
Seni düşünüyorum bir eylül akşamında
Ruhum karanlığın
Alaca karanlığın tam ortasında
Sana varmak için,bir adım attım bir an
İçim cız etti işte o an
Sana varacak yollar bir tanem
Sayılı günlere mahkumdu.
Unutmuşum o an.
Sana varmak için
Gece sessizdi , karanlık çok yoğun
Ayın ışıkları yoktu, ay bulutlara dargın
Yıldızları sanırsın ki , aya aşık , aya vurgun
Oysa gece sessizdi , gönül çok yorgun.
Bir umut var mı , karanlıktan çıkmak için
Güneş kadar sıcak
Rüzgar kadar serin
Yeşil kadar sakin
Gökyüzü kadar derin
Sevgi kadar narin
Pazar kadar mutluyum



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!