Şah! ...mat! Şiiri - Süha Cankurtaran

Süha Cankurtaran
4

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şah! ...mat!

Ağlamıyorum,
Sözlerime birşey kaçtı...
Anladım birazdan gideceksin,
Peki, tamam, biliyorum
Ama lütfen kapatma ışıkları giderken
Ben karanlıkta ölemiyorum...

Bir ihtilal çıkıyor ağzımın içinde,
Ki ağzım ilkokuldan terktir,
Kelimelerim birbirini severcesine dövüşmekte
Kan akacak diyorum
Gitme diyorum, dilimin altında bir seri katil pusuda beklemekte...
Akacak kan damarda durma kararı alıyor,
Ki bu kanun değil,
Olsa olsa kanun hükmünde bir garip kararname...

Biliyorum
Biliyorum biz bu saatten sonra,
Yani senin gittiğin,
Yani benim celladımı beklediğim bu andan sonra
Yani seninle birbirine doğrultulan iki silah
Seninle kınından çıkarılmış
Ve diğerini paramparça etmeye macbur bırakılmış iki kılıç olduktan sonra
Biz seninle aynı darağacında sallanan iki devrik başbakan
Biz seninle aynı ipe takılan iki serseri uçurtma bile olduktan sonra
Kelimelerim şairin dediğinden daha kifayetsiz olma durumuyla karşı karşıya
Hani diyor ya bir başka şair,
Ayrılık,
Ayrılık bir yutulmaz lokma gibi kaldı boğazımızda.

Sevgili,
Evet gidiyorsun,
Gidişinin gecelere teğet,
Gündüzlere ibret oluşunu
Cümle alem mürekkebi kurumamış bu dizelerden okusun,
Birkaç adım önümde ayak izin; esas duruşta andımı içiyorum:
Varlığım ayak parmaklarına armağan olsun!

Yapılan son tahminlere göre ben seni sekiz yüzyıl sonra unuturum
O ana kadar, sen de biliyorsun, yürektesin
Yalvarırım giderken bana öyle kafiyeli kafiyeli bakma;
Şah dersem çık sevgili,
Mat dersem beni bırakma...

Süha Cankurtaran
Kayıt Tarihi : 5.3.2014 13:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Süha Cankurtaran