Öyle şarhoşum ki
öyle şarhoş işte anlatamam
aşkın şarabı değil şarabın kendisi değil
ama şarhoşum işte sonuna kadar
akşamcı dediler önce
Yine SEN
sana yazılan her sözün ardında kalan mürekkep damlası
isyan ederken kağıtların büyük beyazlığına
yine olmadı diye buruşturulup atılan hatıra kayıtları arasında
Her dem bir vakit sancısı bardağımda
dur durak bulunmaz bu vasıtada
tüm ihtiyaçları karşılayan bir doktor bazen
bazen de her acıyı kabullenen bir anne yürek
durmaz ki zaman durduğunda soğur beden
Bilmiyordum anne, anlayamadım baba önce bir kaç yolcu
Ardından arkadaşlar indi yolların da
Ev yoluydu bana orman çıktı karşıma
Ne oluyor diyemeden bir el sarıldı boynuma
Nefes, nefes değil suret insan değil
Hiç tanımadım aşkın tadını, kokusunu, rengini
Hep birilerinden duyduğum bir film adı sanki
Okuduğum roman kahramanlarının yaşadığı
Yada bir şairin şiirinde geçen acı tatlı hikayelerin toplamı
Hiç bir uçurumun kenerından bakamadım dünyaya
Gel buradan gidelim.
Ardımıza bile bakmadan gidelim
Öyle uzağa gidelim ki kimse olmasın
Gittiğimiz yerden Dönmek için değil gitmek için gidelim
Var olandan yok olana gidelim hayatı hayalleri bırakıp bir kenara
Çaresizce ama başımız dik gidelim
hayatlar geçip gidiyor yanımdan
hep bir ince sızı buruk ifadeler
her yüzün bir çatlağı var
damla damla sızıyor yaşları
daha dün gördüğüm bir sızı
Aslında Öyle seviyorum ki seni
Aslında Öyle seviyorum ki seni, benim sevgim ayın güneşe olan koşuşturması gibi
Hiç ulaşamaz ama asla vaz geçmez, ışığındaki sıcaklıktır ayın güneşe olan sevgisi
Şimdi hatıralarımı toplasam, anılarımı birleştirsem bir sen edemez ötekileri
Bir sen varsın gönlümün evreninde, bir güneş bir ben yıldızlar ötekileri
bırakıp gitsem diyorum en sevdiğim eşyaları mı
kanadında beyazı sinesinde mavisi olan muhabbet kuşumu
resimlerdeki acı tatlı maziyi bırakıp gitsem uzaklara
bıraksam seni, beni, bizi
Ne olur ki, bir günde kendimi sevsem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!