Yitirilen bir canın ardından,
Her gördüğünde anıların canlanır zihninde...
Yaralı yüreğinde volkanlar patlar ve lavlar sarar her yanını...
Yanıp kavrulursun, kül olup toprağına serpilirsin sessizce...
Batınen mevta, zahiren sağ bir halde,
Ardıllarına sarılmakla mükellefiyetin nefes aldırır, o kadar...
Ne kadar kaçsam da,
Ne kadar yaşatmak için kendimi buralarda,
Acılarımı askıya alsam da,
Kurtulamam, kaçamam.
Bir gün gelir çatar buluşmamız.
Dün doktora gittim...
"Zamanla her şeyi unutacaksın" dedi.
Gârip anamın garip hastalığından varmış bende.
Her şeyi unutmuştu âhir ömründe.
Bir tek beni unutmamıştı.
Daha ne yalanlar uydurup
Ne dümenler çevireceksin, kurnaz tilki?
Yolun sonu görünüyor,
Masken düşüyor,kurnaz tilki…
Ne oldu? Bak şimdi…
Mağdur ve aptal rolün sökmüyor mu artık?
Narinim,
Öğretmenler gününde,
Bu ülkenin öğretmenleri olarak ,
Senden özür dileriz.
Seni koruyamadığımız için,
Sana, kendini koruyacak ve
Bir şahlanış içimdeki,
Bir canlanma,
Bir bağırış,
Bir haykırış,
Bir isyan,
Kime ve neye bilinmez…
Gülüşüne hasrettim.
Sen gülünce,
İliklerime kadar ıslanırdım titrek sularda,
Buz kesiliverirdi kavurucu sıcaklar.
Gözyaşı oluverirdi o titrek sular,
Gülmeni aksettiren gözlerimde.
Sende bir hal var,
Bendeki halden öte,
Bu hal, hal değil yar,
Bendeki hale yete.
Nasıl? Neden? Bilemem,
Ne?
14 Şubat mı?
O da ne?
Demek öyle ha?
Olur mu ama böyle ya?
İki rakam ve bir ay adına mı sıkıştırıldı onca şey?
Bakma böyle yorgun göründüğüme,
Yüreğimin saklısına koşan,
Bir çocuğum ben aslında.
Ömrü boyunca saklısını arayan,
...var mıdır diye...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!