“Kutsal Tenin Sessizliği”
Mabedin kapısı sessizce aralandı,
Ne kandil yandı, ne söz söylendi.
Yalnız iki nefes vardı —
Birbirini tanıyan,
Birbirine dönüşen.
Tenimiz değil, sessizliğimiz dokundu önce,
Bir fısıltı kadar yumuşak,
Bir dua kadar derindi.
Zaman orada eğildi,
Ve biz — zamanı unuttuk.
Ellerin değdiğinde
Ruhumun bütün sırları uyandı.
Bir damla ter,
Bir titrek nefes,
Bir var oluş çağrısı…
Artık ben yoktum,
Sen vardın içimde,
Ve ikimizden taşan bir sonsuzluk.
Dizlerin bir niyaz gibi yere dokundu,
Benim kalbim secdeye vardı.
Ne arzu, ne günah —
Sadece saf bir teslimiyet,
Bir yanış, bir doğuş…
Sanki ilk defa oluyordu her şey.
O an,
Bir kalp bir diğerinin içinde atarken,
Bir bütün olduk,
Bir isim, bir yön, bir anlam olmadan.
Sadece var olmanın çıplak haliyle
Birbirimizin merkezine aktık.
Sonra sessizlik geri geldi.
Tenimizde dua kokusu,
Ruhumuzda bir huzur kaldı.
Ne sevişmeydi bu,
Ne aşk,
Ne dün, ne yarın —
Sadece bizdik,
Ve bizde Tanrı sustu.
Kayıt Tarihi : 8.7.2025 13:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!