Sabun Nerede Şiiri - Mustafa Oğuzhan

Mustafa Oğuzhan
1

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sabun Nerede

SABUN NEREDE

Gece rüyamda seslendi bembeyaz atletik biri…
Gençti, iri yarı… Sanırım o bir Anunnaki…
Yaz dedi ikiletmeden tüm sözlerimi…
Korkma benden anlatacağım tecrübelerimi.

Nibiru dedi… Bizim gezegenin ismi…
Mahvettik o cenneti bilemedik kıymetini…
Güç için, para için yedik birbirimizi…
Dinle de öğren zavallı geçmişimizi.

Toplumca olmuştuk zırcahil, sandık ki işliyor demokrasi düzgünce…
Kandırdılar milleti tiyatrodan, vatan diye… din diye…
Taşak geçile geçile yönetildik, müstahaktı bize…
Besleme ile siktiler milleti, suyumuz vardı da sabunumuz nerede?

Beşer çukur olmuştu; anlayış, sevgi, saygı neredeydi…
Toplumumuz bitmiş, birey olmuştu; herkes kendi cebineydi…
Ailesi aç adamın dini imanı olur muydu ki…
Besleme ile doyar mıydı karınlar, 3 çocuklunun haline vay idi.

Rantçı soysuzları anlıyordum, çıkarları vardı…
Garibandı halk, etin kilosu el yakardı…
Hiç sormadık elde niye hep sıfır vardı…
Salak mıydık? Götte kıl olmaya ne gereNk vardı.

Bağımsızlık Marşı’ mızı bilmeyenler yüzsüzce boy gösterdiler siyasette…
Küfrettiği adamla ortak olana ne denirdi Milliyetçilik’ te…
Utanmadan boy gösterdiler her an her yerde…
Pişkinliğe bak, haysiyet yoktu hiç kimsede.

Kimi aydın hakir gördü milleti kimi millete “aptal” dedi…
Bu nasıl “aydın” lıktı? Tanımaz mıydı milletini…
Kendi dinini okumayan, dinler miydi bir ateisti…
Aydınlar bilmez miydi olacakları, millet inadına tersine gitti.

Nibiru’ da da az bulunur mecliste mert biri…
30-40 yıl önce bağırarak “Siyah” dedikleri herşeyi…
“Beyaz” diye kvırdılar koltuğa oturdukları gibi…
Kaypaklık yoktu lugatlerinde birisi silmiş sanki.

Korsanlar tüm TV ve sosyal medyayı kırsaydı…
Meclistekileri kendi ağzından öncesi-sonrası yapsaydı…
Siyah’ tan Beyaz’ a nasıl dönülmüş, eş zamanlı yayınlasaydı…
Gösterselerdi millete, bakalım millet ne yapardı.

Yapılmıştı belki bunlar ama kısıtlı kaynakla…
Yayınlandı sadece üç beş kanalda…
Görenler oldu ama sınırlı sayıda…
Montaj dediler sahte, inanmadılar asla.

Neydi gözleri böyle kör eden…
Nerede hata yaptık diye düşünmeyen…
Ülkeden çok partisine titreyen…
Muhalefetin kendi miydi sevilmeyen.

Muhalefet indiremedi kimseyi iktidar tahtından…
Kendi indi mi ki bunca hezimetin ardından…
Sürekli seslenirdi muhalefet koltuğundan…
“Bunun peşini asla bırakmayacağız” derdi tırışkadan.

Durum artık bağımsızlık savaşı noktasına geldi…
Mücadele için tek yürek, tek millet olmak gerekli…
Vatan için tüm partiler tek parti altında birleşemedi…
Bölünme mecliste başlamıştı ,6-7 masa ile olacak ki.

Amaç ülke ise, amaç vatan ise gerek var mıydı sağa sola…
Birleşip herkesi kucaklamak bu kadar zor muydu ya…
Particikleriniz vatandan da ön planda…
Siz birlik olamazken milletten ne beklersiniz ya.

Amacınız ülke, amacınız vatan değildi belli ki sizin…
Vardı bi korkunuz, yüreğiniz hiç yoktu sizin…
İktidar kendi muhalefetini kurmuştu, şaka gibin…
Oyuncak olmuştu muhalefet, ipsiz bir kukla gibin.

Kanunlarımız vardı; adalet için… hukuk için…
Oyuncak oldu kanunlar hainleri korumak için…
Kanunlarla korkuttular herkesi, halkı bastırmak için…
Sel olup hadlerini bildiremedik korkak tavuk olduğumuz için.

Polis-nakilerimiz vardı, korudular hainleri korkuturken milleti…
“Emir kuluyuz” deyip sıyrıldılar, onlar da tavuktu şaşırmadık ki…
Kılıflarında durdu hep, hainlere kaldırmadılar ki…
Vatandaşa kalktı o coplar, onurları buna yetti.

Dünün çalıp çırpanları bugün olmuştu muhalefet, acaba niye…
“Önderimizin kurduğu parti” diye böbürlenenler kimbilir nerede…
Eski hırsızlarla ortak olmuşlardı, Önderimiz ne derdi size…
Şu manzarada dedik “Oy versek neeee vermesek ne”.

Hacı, hoca bizde de vardı ve dillerine ettiler pelesenk…
“Kandırıldık” dediler gamsızca sonra ilan ettiler sözde cenk…
“Karım, kızım, ömrüm sana feda olsun” demeye var mı gerenk…
Bu nasıl godoşluktur be onursuz pezevenk.

Münferit başarılarda kükredik “İşte Anunnaki’ nin gücü!” diye…
Kuru gürültüydük, ses çıkıyordu işte boş teneke…
Tarkan-naki konser verdi mi sel olurduk caddelerde…
Gezegen elden giderken isyan ettik sadece sanal alemde.…

Gezegen sana canım feda dediğimiz lafların hepsi hikayeydi…
Canımızdan daha kıymetliymiş götümüz; 3,5 attı mı gör heleydi…
Sadece oy atmak yeterli mi hiç sormadık ki…
Hakkımızı aramak için ses çıkarmasını hiç bilemedik ki.

Tahammülü yoktu kimsenin kimseye herkes bomba gibiydi…
Hakkımızı arasak ne olacaktı ki sanki adalet varmış gibi…
İdeallerimiz para olmuştu, hayallerimiz yoktu artık sanki…
Geleceğimiz, gezegenimiz avuçlarımızdan aktı gitti.

Sekizi doksan derece döndürünce Önderimizi andık sandık…
Sadece bayramlarda coşardık, onu hiç yaşatmadık…
Caddelerde her şey ecnebiceydi; dilimize sahip çıkmadık…
Su bile fazlaydı bize, sabunu niye sorardık…

Turkish-naki Pizza dedik de Lahmacun-naki diyemedik…
Turkish-naki Sausage dedik de Sucuk-naki diyemedik…
Değerlerimize sahip çıkmasını hiç bilemedik…
Yunan-nakiler baklava-nakiye sahip çıktı mı horoz kesildik.

Elhamdülilllah dedik de hiç açıp okumadık…
Kulaktan dolma hep korkudan inandık…
Her Besleme çekeni Müslüman sandık…
Siken Besleme çekerse gık çıkarmadık…

Din neye yarardı ki kişi insan değilse…
Hangi din ıslah etmişti ki insanı şayet eğitimli değilse…
Dinden önce eğitim-öğretim gelmedi bizde…
Suyu mum ile aradık sabundan ziyade.

Asansördeki dayıların videosu bizim gezegene de sızdı…
Burada hep tabular dayatıldı, yaşayamadı kimse aşkını…
Bastırıldı duygular; ruhunu, bedenini herkes geç tanıdı…
Sonrasında hep günahsız çocukların, kadınların canı yandı.

Çiftçiyi milletin efendisi edemedik…
Gittik Amerika-naki gezegenindeki çiftçileri besledik…
Doymak için ithalata muhtaç edildik…
Bir türlü kendimize yetemedik.

İt osurdukça hep sistemi değiştirdik…
Şu eğitim işini bi türlü çözemedik…
Her gelen kendi ideolojisini diretti ki bunu biz istedik…
Millet olarak bir doktrin benimsemedik.

Öğretmenlere hak ettikleri kıymeti veremedik…
İdeallerini söndürdük, kanlarını emdik…
Gençleri dershanelere muhtaç ettik…
Gelecek kaygısıyla ruhları erittik.

Önderimize sadece minnet ettik, yolunda ilerlemedik…
Laftadır Önderciliğimiz, icraatta beş para edemedik…
Ne İslamiyeti bildik ne Hak’ ın sözünü dinledik…
Önderimizi İslam düşmanı ettiler de dur diyemedik.

“Kurt-naki” diye şahlandık da davranışımız kurbağa-naki gibiydi...
Gezegen yavaşça yitirilirken kalmıştık lal gibi...
Ateş kendini yaktı mı gördü herkes acı gerçeği...
Kimilerinin de inatla hala görmedi gözleri.

Saplantılı idi halk, gözlere perde inmişti…
Kutuplaştırılmıştı farklı gezegenlerdenmişiz gibi…
Atalarımız aynı toprak için canlarını feda etmemişti sanki…
Ahenk içinde dayanışmayı kimse beceremedi…

Dış güçlerin kuklaları gibi meclistekilerin hepsi…
Uygularlar sömürgecilerin yönergelerini…
Halk yerine bu güçlerden korkar hepsi…
Biri gitse öbürü gelecek, ne değişecek ki…

Halk olarak kardeş gibi dayanışamadık…
Herkes kibirli birbirimize saygı duymadık…
Yolsuzluklarda birlik olup sel gibi akamadık…
Meclisi halktan korkutamadık, suçu başkalarına attık.

Dürüst, hak yolunda ise kişi, verirdi cevabını aslan gibi…
Korkmazdı o zaman kimseden yiğit bir cengaver gibi…
Çıkardı meydana dimdik gerçek bir Müslüman gibi…
Uğraşmazdı sansürle zavallı bir aciz gibi.

Tarihimizle övününce sandık ki yine öyle olacak geleceğimiz de…
Bilim insanı yerine imam yetiştirince piyon olduk o gelecekte…
Apartmana tabela asınca olmaz üniversite...
Nicelik çoktu amma nitelik nerede.

Bilgi… Özgüven… Yoktu ki hiç kimsede...
Apartmandan aldığı diploma ceketin cebinde...
İş bulamadı kimse başvurduğu hiçbir yerde...
Sonra buldular itibarı, özgüveni yaladıkları götlerde.

Tarih ne lüzumsuz bir ilimdir amaçlar kötü ise…
Halbuki çok lazımdır hem de herşeyden önce…
Savaşların sonucunu görüp kardeşliği öğretmek yerine…
İlk derste bellettiler hep “Düşmanını öğren” diye.

Kardeşler kardeşlerini öldürdü geçmişte…
Okuduk tarihte çıkarmadık ders yine…
Böldüler yine gezegenimizi izledik sadece…
Tarih ederse tekerrür yuh ulan bize.

Milyonlarca mülteci sokuldu gezegenimize…
Harcamak varken çocuklarımıza, yarınlarımıza, eğitimimize…
Akıtıldı milyonlarca lira-naki bunların zevkine…
Yabancı biz olduk artık kendi gezegenimizde.

Uçak yapıp da üstüne ihraç edermişiz eskiden…
Sonra civatamızı bile alır olduk dış güçlerden…
Damat-naki olunca hava araçları yapar olduk Anunnakisizinden…
Onca mühendis-naki öldürülürken bahsetmeyin vatanseverlikten.

Satıldı fabrikalarımız, yok edildi enstitülerimiz, bilgi birikimimiz…
Cevherlerimiz de satıldı, katledildi çevremiz…
Sahip çıkmadık gitti tarihi zenginliğimiz…
Tepkisiz kaldık sanki kördü gözlerimiz.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dedik…
Haksızlıklarda, zulümlerde bir dahaki seçimi bekledik…
Bana ne gezegeni ben mi kurtaracağım dedik…
Sadece kutlamalarda sel gibi ses getirdik.

Kıyametin kopacağını bilsek bile fidan dikerdik…
Sonra itibar için, lüks için ormanları katlettik…
Gittik milletin rızkıyla saraylar diktik…
Böyle Müslümana Allah ne derdi hiç düşünmedik.

Patlamalar oldu gezegenimizde, madenlerde…
Öksüz kaldı çocuklar, babaları şimdi nerede…
“Kader” ortaklığı dendi suçu attılar dine…
Kalan ortaklar saraydaydı hala “Kader” bunun neresinde.

Ben Müslüman ım, Yahudiyim… İnancım kendime diyemedik…
Ben Hristiyanım, Ateistim… İnancım kendime diyemedik…
Allah bir ise emreder hep “Kardeşlik”…
İnancımız öbür Nibiru içindir amma bu Nibiru’ nun kıymetini bilemedik.

Gençlik; bilgiden, çalışmaktan hep uzaktaydı…
Saygınlığı hep gösterişte, parada arardı…
İnstagramda göt üstüne hep göt çıkardı…
E görünce de bakılıveriliyordu, galiba haklılardı.

Arif-naki Erdem-naki’ in golünü ararken ben de uydum şeytana…
Arzu-naki Okay-naki vardı lan, napıyo şimdi acaba…
Bir bilet ile 3 film izlerdi arkadaşlarım sinemada…
Nerede şimdi, kiralar olmuş 120 bin Lira-naki.

Eh beaaa…!
İki dakika ciddi oldurtmadın beni be Mustafa…
Cıvıttırdın beni de, hemen sardırttın makaraya…
Epistomolojik neo heterodoks bir yaklaşım mı bu yoksa…
Hadi sen söyle son sözü doğum günün hatırına..

Adımı nereden biliyorsun Sayın Anunnaki Abi…
Girdin rüyama tam sürüyorken Ferrari…
Korkmam kimseden lafımı esirgemem ki….
Ahan da budur son sözüm delikanlı gibi…
“Edu ve Doroti benim hayatım”

Mustafa Oğuzhan
Kayıt Tarihi : 25.10.2022 16:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Şiirinizi
    beğeni ile okudum

    Cevap Yaz
    Mustafa Oğuzhan

    Beğenmenize sevindim Hüsamettin Bey.
    Vakit ayırıp okumuşsunuz. Bir de yorum yazmışsınız. Bu bile çok kıymetli.

TÜM YORUMLAR (2)