Hasretle kavrulan gönül çölüme
Bir yaz yağmuru oldu, anlık bakışın
Yol uzun, yolcu yorgun da olsa
Yoldaşım sensin ya o da yeter...
Artık kâbus dolu geceler
Bekle sevdiğim,
Gecenin kucağında yapayalnız kalınca
Ansızın geliveririm belki.
Ayrılık olur da, vuslat olmaz mı?
Gecenin zindan karanlığına,
Elbet güneş dolmaz mı?
Sene 1979
Mevsim hazan
Zamanın durduğu an
Siyah önlüklü,
Masum, ürkek
Elini sıkıca tuttuğu anasıyla
Ben de çocuktum sizin gibi
Benim de annem, babam,
Benimde okulum, öğretmenlerim, kitaplarım vardı.
Okuyup, öğretmen olmak istiyordum ben de.
İyi insanlar yetiştirmek vatanıma, milletime.
Ortaokula başlayacaktım,
Gecenin ikinci yarısı...
Herkes uykuda,
Yine yalnız, gene uykusuz
Hep seni düşünüyorum.
Oysa sen
Belki bir rüyanın koynunda
Dokuz köyde adına yasak konmak
“Sevda senin neyine” diye
Hem de limanda el sallarken
İkindi vakti batıp gidene
Zamanın en kuytusunda
Yaşamaktan habersiz
İmanıma uzanan nâmahreme isyansın
Tarihin yüreğine yazdırılan destansın
İmanım Hira, yüreğim Orhun kadar yüce
Hangi kuvvet mâni olur böylesi bir güce?
Dayan yüreğim
Dünya olsa da sana dar
Kapansa da yüzüne
Bir bir kapılar
Her yolun sonu çıksa da duvar
Kuluna rahmet kapılarını açacak
Ey!
Maziye saldığım
Ardınca
Çaresizce
Bakakaldığım
Hasret yüklü gözlerle
Leyla’dan uzandı bir el
Çöl de nedir, dedi vuslata gel!
Gelmene nedir ki engel
Varamadım…
Ya bu derdi bitir, ya da işte dar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!