Hadi gel sabahları kucaklasın seninle
Yüce dağ zirveleri, yurdumun bucakları
Bir kaval nağmesinde benim kalbimi dinle!
Nasıl sararsa gülü, öyle içten, derinden
Bir yaralı sevdanın hasretli kucakları
Gel artık o gittiğin dönülmez seferinden!
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan