hala
ısrarlıysan bir şiirin ortasına kusmaya
boğacaksan kelimeleri
boğ!
tufandan sağ çıkarsa
kıştan yeni çıktım sevgili
dön de bir bak
kuşlar yıkanıyor yüreğimde
kanatlarında
yaz sevinci su sevinci
aşk sevinci
Suskunum! Canıma düşürdün ateş,
Meramın gitmekse, vur da öyle git.
Ruhumu ardında bırakma cankeş;
İdam sehpasını kur da öyle git.
Sinemden içeri, solumsun benim,
Zaman kaç'a kuruldu, neresindeyim anın?
Kalk gözlerimden gaflet! Kopmadan kıyametim.
“Ol” ile “Öl” arası, kıymeti yok ki canın,
Ehli toprak rızkıyken, hem kemiğim hem etim…
Seyrettiğim âlemin nesine bu sevincim!
benden başkası yok içimde
onunda yarısı yok bende
eksik yanım...
bana neler anlatır neler
estirir düşlerime rüzgar
ama asıl
Gönül sarayımı yıkıp gidenim!
Dön desem de sakın dönme bir daha
Bil ki bu yürekten kopan son çığlık
Gönül inşasında olsan da deha
Dağları devirdi dünyayı yıktı
Yer etti yüzümde acı bir gülüş,
Sorma hâllerimi, gerildim! Ey yâr
Ömrümü tüketti umuda dalış,
Dizimde takat yok, yoruldum! Ey yâr
Gidişinle arttı gönülde közüm,
Bir türkü olaydım sazın telinde,
Mızrap mızrap beni çalaydın Ey Can! ...
Ah şu yüreğimin gurbet elinde;
Arayıp da beni bulaydın Ey Can! ...
odam pencerem ve ben
dışarıda gece karanlıkları
uluyan rüzgar
soluyan sessizlik
ve tütün kokusunda bir yalnızlık ki
buna inat
Anlat yüreğim anlat! Ne olur artık susma
Bırak da bin çığlığı özgürce kussun bu leb
Ayağı üzengide kalan ömrümü sarsma
Bırak da bin kırığı bir kez yamalasın zeb
Canım burnumda zaten ruh dersen kızgın bir sac
Çoban yıldızlarımı yok ederken kör amaç!
Kim bilir. Elinize sağlık .
"kim bilir?
sokaklarda yediğim bir simidin
neden bu kadar kutsal olduğunu" ellerinize, yüreğinize, kaleminize sağlık Saadet hanım.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık… tebrik ederim severek okudum