Derinlerden gelen dürtü,
Tenlerden yayar kendi kokusunu;
Şehvet olur bedende.
Küheylan olduğunda ovalarda,
Yelesi yele kapılıp,
Başı göğe dikilir;
Sağrısı, bacakları, adalesi,
Sınır tanımaz bir hızla,
Atılır, uçar hazzın yarından.
Kudurgan yanardağın, azgın lavları,
Tenin kışkırtıcı ayrımlarında;
İnleyen suların aktığı, derelere dönüşür.
Baygın düşer, pembe bulutlara,
Tanınmaz dünyalarda dolaşır,
Kapakları kapalı;
Yalnız içini görür gözleri,
Karanlık aydınlığın sarhoşu.
Tadanın bildiği, kendi büyüsü,
Kısa anları devşirir bir ömre.
Yeni bir arzuya saklar gizlerini,
Bir uyanışın titreşimine kadar.
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 23:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!