Rüzgar esiyor yine, sanki eski bir sır,
Samimi bir dost gibi yaklaşıyor, şaşırıyorum ben bile.
Boş yüzler tanıdım yıllarca,
Hiçbiri beni dinlemeye etmedi tenezzül bile.
Ah o bilge rüzgar, zaman fark etmeksizin,
Götür içimdeki kederi, hem de hiç yargılamadan beni.
Bazen bir huş ağacının hışırtısında,
Bazense Karadeniz'in hırçın dalgalarıyla birlikte gelir.
Fısıltıları bir piyano gibi işler ruhumun derinliklerine,
Sanki yıllardır beni beklemişçesine.
Siz çıkar için her şeyi yeğlerken,
Ben rüzgarla konuşurum, her esintisi kurtarır beni şeytanın şerrinden,
Az daha olsa umudum var artık, yenilmem.
Zaman geçer, kalmaz artık pusula,
Rüzgar eser durur, o bile aldırmaz halime.
Ben düşerim yine en dipsiz kuyuya,
Ve fısıltısı yankılanır boş bir sahnede.
Gördüm ki her şey boş,
Ademoğluna da rüzgara da dizsen latifeler.
Yalnız başına atlatılır badireler,
Yine de ahraz gibi devam ederim medet ummaya rüzgarın sesinden.
Kayıt Tarihi : 5.4.2025 02:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!