çözdüler zincirlerini,
başladı koşmaya
sıradağlar boyunca
geçti tarağından badem ağacının
kopardı bir badem çiçeğini
o bilinmez eliyle
koştu, koştu, koştu
koklayarak çiçeğini,
acemi, ilk yaşam sevinciyle
ıslak mart yağmuru durduramadı onu
haklıydı, gönlünce gezmek hakkıydı:
bir burgu gibi döndü altında yağmurun
onca yaşam yeni başlıyordu
tepelerin eteklerinde pus,
usta bir manevrayla eğildi,
gitti, neşeyle, beyaza
göğsünü süründü...
gençti, güzeldi, sıhhatliydi,
civan benliğinin kudreti
dolaşıyordu damarlarında
kattı karabaşı önüne
kovaladı, oynadı
bu serin ovada
karabaş yoruldu, durdu
o da şen bir kahkaha atıp
giderayak uludu...
yeme içmeden bihaber,
geceyi gündüzü düşünmesiz,
sevmişti yaşamayı
süzülürken gailesiz
birden bir sıkıntı çöreklendi:
ağzı acıdı,
ritmi düştü kalbinin,
kolları kendinden ayrıldı,
gövdesinde bir kaşıntı...
daha yavaş koşuyordu artık
-şu sırtımı çalılığa süreyim bari, dedi
atıldı ileri, son gayreti de
çalılığın dibinde tükendi...
bunu yazan adam,
rüzgara imrendi
Kayıt Tarihi : 10.12.2014 17:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!