Merhaba bu yazıyı okuyan kişi,
Eğer hâlâ okuyorsan, önce teşekkür ederim. Çünkü ben artık kendimi bile okumak istemiyorum. Bu satırları sana değil, içimdeki yığılmalara yazıyorum belki de ama senden başka kimse okumayacak, kimse duymayacak, o yüzden seni seçtim. Seni tanımıyorum ama içimdeki herkes seni konuşuyor.
Evet, "herkes" dedim. Çünkü bazen içimde bir ordu var. Bağırıyorlar. Susmuyorlar. Her biri bir başka yarayı kaşıyor.
Biri affedemediğim şeyleri hatırlatıyor, biri susturamadığım çığlıkları, biri sevemediğim kendimi…
Biri var, sadece küfrediyor. Sadece..., küfrediyor.
Her şeye.
Bana.
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta