ıslıklarla geçer güz
sonbaharın sarı yaldızlarından
anıların toprağına gizlenmiş ipince düşlerle geçer
saçlarının tütün kokusuna sarılı kehribar zamanlarla
sonsuz bir kıyı boyunca öylece uzanır rüzgar
güz uğramadan
senin aşkına bakmak
prematüre doğan kimsesiz bir çocuğu emzirerek memelerinden
güneşe banar gibi katıksız ekmeği
su vererek toprağı delen sürgüne
otururdu yalnızlığın kıyısına
hep o güz rengi nehir
salınırken çocukluğun söğüt dalları
çamurdan kuşların neden uçmadığını
sorardı ağaçlara balta değmeden
İbrahim'in kırdığı putları da




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!