Ruhumda bir sıkıntı var…
Derinden, çok derinden,
insanın içini kavuran o sessiz yangınlardan.
Dili yok bu acının,
ama sustukça daha çok bağırıyor içimde.
Bir yanım çığlık atmak ister,
bir yanım susmaya alışmış.
Her nefesim yarım,j hı
her adımım eksik…
Sanki omuzlarımda
kırk yıllık bir çileyi tek başıma taşıyorum.
Geceler var ya geceler…
Onlar bana gündüzden daha ağır.
Yastığa düşen bir damla yaş,
bir ömrün özetidir bazen.
Ben o özeti yıllardır tekrar tekrar okuyorum,
bir satırı bile değişmeden…
Gam denen şey,
insanın içini oyan görünmez bir kurttur.
Dışarıdan sağlam görünürsün
ama için için çürürsün.
İşte ben tam da böyleyim:
Dışım ayakta, içim harap.
Yalnızlık var ya,
bazen bir uçurum kadar derin,
bazen bir mezar kadar sessiz.
“Kim var?” diye seslenirsin
daha kendi sesin bile geri dönmez.
İşte o zaman anlarsın
bu dünyada en çok kendinle sınanırsın.
Sevilmediğin yerlerde kalmak,
değer görmediğin gözlere bakmak
insanı öldürmez belki
ama yaşatmaz da…
Ben ikisinin arasında,
ölü bir tonu yaşıyorum sanki.
Çile çeke çeke
acıya alışıyor insan.
Alıştıkça da
kalbi taşlaşıyor biraz…
Ama yine de bir yerde
küçük bir umut kırıntısı kalıyor:
Belki biri gelir dokunur,
belki biri gelir anlar,
belki biri gelir yaralarıma merhem olur diye…
Ama gelen giden yok,
gönlüme ışık düşmüyor.
Her kapı yüzüme kapandıkça
biraz daha eksiliyorum.
İçimde bir türkü dönüyor
Arabesk bir sızı gibi…
Sözleri yanık,
nakaratı gözyaşı,
bestesi köhne bir kader misali…
Ve ben,
her ne kadar bu yaşam beni yorsa da
bu acıyı taşıyan yüreğin adı unutulmasın isterim…
Bu şiirin sonunda
gölgem değil,
adım kalsın…
— Kul Ortak
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 12.12.2025 22:16:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!