Bilmem bu feleğin bende nesi var
Her vardığım yerde yar ister benden
Sanki benim mor sümbüllü bağım var
Zemheri ayında gül ister benden
Yoruldum da yol üstüne oturdum
İmdi seferberlik ilan olanda
Bir od düştü, cümle cihan ağladı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of, gençliğim eyvah!
Şu cerenin sulakların gezmeli
Kalem alıp kaşın gözün yazmalı
Burnu hızmalı Türkmen kızları
Seherden uğruma çıktı bu ceren
Başımı sevdaya saldı bu ceren
Dinleyin arkadaşlar
Bir atasözümüz var
Biri yer biri bakar
Kıyamet ondan kopar
Kıyamet dedikleri
Bugün seyre çıkmış güzeller şahı
Sallanıp gezdiği eller hu çeker
Ağaçlar selamda boynunu eğmiş
Irlanıp selviler dallar hu çeker
Cemalin görenler tutuşup yanar
Mahsus mahal derler kalırım zindanda
Kalırım kalırım dostlar yandadır
İk'elleri kızıl kandadır kanda
Ölürüm kardeş aklım sendedir
Artar eksilmeyiz zindanlarda
Kolay değil derdin ucu derinde
O yar gelir yazıya bana gül olur yar yar
Yüzün görsem tutulur dilim lal olur yar
Aşka düşen divane gezer deli olur yar yar
Mezarımı derinde kazın
Dar olsun yar yar
Oltu'dan girdik de Sarıkamış'a
Akıl ermez orda yatan üleşe
Askeri kırdıran Enveri Paşa
Kitlendi kapılar, mekan ağladı
Yüzbaşılar, yüzbaşılar
Kaleden iniyordum
Çağırsan dönüyordum
Derdinden kibrit oldum
Üflesen yanıyordum
Kalenin bedenleri
Atına binmişte elinde dizgin
Vardığı cephede hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde Yılan'ım azgın
Vurun Antep'liler namus günüdür
Ruhi Su’ya Selam: Türküsünü Toplumun Kalbine Taşımış Yürek Abidesine
Ruhi Su, devlete bir operacı değil,
sokakların, ocakların, cezaevlerinin türkülerini seslendiren halk dervişidir.
Onun sazı bir tiyatro değildir;
Gurbetin, göçün, işçinin, kadının, çocuğun türküsü olmuştur.