Rozsa Roz Şiiri - Mehmet Halil

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Rozsa Roz

3 saat
Ahlak Üzerine
Kavramsal olarak olmasa da, işlevi bakımından ah-lakın tarihinin insanlığın tarih sahnesine ilk çıktığı dönemine kadar uzandığı muhakkaktır.
Muhtemeldir ki tanımı farklıydı, ama insan neslinin topluluk olarak yaşadığı her döneminde ahlak hep var olmuştur.
Proudhon'un dediği gibi ahlak, tek başına, "insanları daha iyi yönetmek için uydurulmuş kurallar" değildir.
Devletli, sınıflı ve bir toplumsal kesimin ayrıcalıklı kılındığı tüm toplumlarda ahlakın böyle bir işlevi olduğu, yani egemen olanın egemeni olduğunu kontrol etmesine, yönetebilmesine yaradığı doğru-dur. Ama sınıfların, cinse dayanan ayrımcılığın ve ailenin tarihi 5-6 bin yıllık bir geçmişe sahipken, yaklaşık olarak iki milyon yıllık tarihi olan insan yaşamını 5-6 bin sene ile açıklayabilmek mümkün değildir.
Şimdi, "Ahlak nedir? " sorusunu cevaplamaya geçebiliriz.
Ahlakın tek ve her toplumda ya da her dönem için geçerli bir tanımının olmadığı kesindir.
Örneğin bir kaç bin yıl öncesine kadar ensest, toplum tarafından genel ahlaka uygun görülürken, son bir kaç bin yıldır ahlaksızlık olarak kabul edilmektedir.
Örneğin eşcinsellik bir kaç bin yıl önce yüceltilen bir değerken, eşcinsel ilişkiyi tercih etmek yüce bir ahlak olarak mütalaa edilirken, daha sonraları ahlak kurallarının düşmanı ilan edilmiştir.
Örneğin Hıristiyanlığın ilk ortaya çıktığı dönemde mülkiyet hırsızlık (ahlaksızlık) olarak tanımlanırken, günümüz Hıristiyanlığı mülkiyeti kutsamaktadır (ahlaklı bulmaktadır) .
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün, ama bu üç örnek bile meselenin anlaşılması için yeterlidir.
Ahlakın iki ayrı dönemi olduğu söylenebilir.
Birinci dönem, mülkiyetin, ailenin ve devletin olmadığı dönemdir. Bu dönemin ahlakı, bir topluluğun bir başka topluluğu denetleyebilmesi ve yönetebilmesinin bir aracı değildi. Ahlakın bu dönemdeki işlevi, topluluğun bir iç hukuku niteliğindeydi. Doğal bir yaptırım gücü vardı ama bu yaptırımın nedeni, birini mağdur etmek ya da biri üzerinde egemenlik kurmak değil, daha çok topluluğun biri tarafından mağdur edilmesini önlemek içindi.
İkinci dönem ise, devletin, mülkiyetin, ailenin ve dinin tarih sahnesine çıktığı dönemdir. Bu dönemde ahlakın işlevi, tam da Proudhon'un dediği gibidir. Bu dönemde ahlak, bir iktidar aracıdır ve ahlakın çerçevesi egemen olanın ihtiyacına göre her daim değişmiştir.
Günümüzde yalnızca egemen olan değil, her ihtiyaç sahibi, ahlakı kendi ihtiyacına göre tanımlamaktadır. Örneğin bir erkek için kız kardeşinin bir başka erkekle buluşup sevişmesi ahlaksızlık olarak mütalaa edilirken, aynı erkek, bir başka erkeğin kız kardeşiyle buluşup sevişmeyi hiç de ahlaksızlık olarak görmemektedir.
Bir patron bir işçinin işgücünü çalmayı ahlak sınırları içerisinde görürken, emeği çalınan işçi, işyeri kasasından bir lira çaldığında, bunu pekâlâ ahlaksızlık olarak değerlendirmektedir.
Bir kadının hiç de sevmediği, hatta ve hatta tiksindiği kocasıyla yatması ahlaklı bir ilişki olarak değerlendirilirken, fahişelik yapmak zorunda bırakılan bir kadının başka erkeklerle yatmak zorunda kalması ahlaksızlık olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak: Demek ki herkesin üzerinde anlaşa-bileceği bir ahlak anlayışı yoktur. Bunun olabilmesi için, öncelikli olarak toplumun gönüllü katılımıyla örgütlenmiş bir toplumsal yaşamın örgütlenmesi ve bu toplumu oluşturan bireylerin üzerinde hemfikir oldukları bir takım değerlerin oluşturulması gerekiyor ki, ancak ondan sonra herkes için genel geçer bir ahlak olabilsin.
Bugünkü ahlak, birinin egemenliğini sürdürebilme-sinin aracından başka bir şey değildir. Bu bakımdan, bizim açımızdan yapılması gereken, egemenlerin ahlakına karşı ahlaksız olmaktır.
Eğer bugünkü ahlakın savunucuları bizi ahlaklı bulurlarsa, bu demektir ki biz de bugünkü ahlakın, kısacası egemenlerin ahlakının bir parçası olmuşuz-dur.
O halde, egemenlerin ahlakı karşısında, egemenlik ilişkilerinin ortadan kalkacağı ve herkesin üzerinde hem fikir olduğu bir toplumsal sözleşmenin oluşacağı güne kadar bizim açımızdan savunulması gereken tek ahlak, günümüzde geçerli olan ahlakın reddidir.

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 28.12.2014 02:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Halil