Beyaz bir gemi vardı
Palamarlarla bağlıydı rıhtıma.
Rıhtımda bir adam, üzgün mü üzgün
Kadınsa güvertedeydi, ağlıyordu
Gözyaşlarını siliyordu sessizce...
Gemi, hüzün salıyordu denize
Rıhtımsa oldukça telaşlı.
Derken bir düdük öttü
Durdu sanki dünya o an...
Gemi gittikçe uzaklaştı kıyıdan
Kadın mendil sallıyordu güverteden
Adam yıkılmıştı, perperişan.
Deniz, mutsuz dalgalarla çırpınıyordu
Rıhtım bir o kadar vurdunduymaz...
Taş olduğu içindir dedim kalbime
Rıhtımın bu denli duygusuzluğuna...
Kayıt Tarihi : 14.5.2025 10:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda seyrettiğim Yeşilçam filmlerinin nostaljik veda sahnelerini hala unutamadığım doğrudur.
Ancak rıhtım taş olduğu için duygusuz olduğu doğrudur.
Kısa metraj film izledim sayenizde.
Tebrik ederim İbrahim hocam..
Genellikle duygulandırır, ağlatır, mendil ıslattırırdı.
Sevecen yürekliydi insanlar.
Bütün gönüllerde sevgi yükü, vicdan hükmü vardı.
Kaybettik, hislerimizi, vicdanımızı, acıyan yüreğimizi, ağlayan gözlerimizi.
Güzel anlatmışsınız, nostaljik bir sahneyi, insani yanınızla ve hisseden yüreğinizle.
Saygı ve selamlarımla...
Şiire dönüşen bir yalnızlıksa bu da
Bir sen varsın, ordasın, kısık sesli yalnızlık"........Edip Cansever
Yeşilçam filmlerinde aşina olduğumuz sahne ve geride kalanın iç sesi adeta şiir, yüreğinize sağlık Hocam...
İçinde burukluk ve herşeyin üzerine gelme hali
Deniz daha dalgalı
Rıhtım daha sessiz
Tüm kizginligimiz gemiye oysaki
Tebrik ve esenlikle Üstadım
TÜM YORUMLAR (12)