O sürüyor sefasını,
Cefasını bilen benim.
Göstermiyor vefasını.
Melul mahsun kalan benim.
Ne yenilir ne içilir,
Kel Kezüve goğnü düşmüş diyolar
Divanenin ahlı şaşmış diyolar
Ay bacayı çohdan aşmış diyolar
Çuval değal el ağzını buramaz
Aman oğul o gız bize yaramaz.
Koydu bağrımı nara
Uğramasın nazara
Diri gömer mezara
Kız sendeki o gözler
Nurten im nur tanesi,
Gönlümün bir tanesi,
Sarmadan dinmeyecek,
Ömrümün fırtanası.
Senelerdir biz çalıştık sen yedin
Bu nasıl bir kazanç kârı nerede
Usanıp bıkmadan hak hukuk dedin
Bizim alnımızın teri nerede
Bahtım mıdır kaderim mi bu benim
Yanaşan vuruyor neyin nesiyse
Ekmeğimde delice mi var benim
Yiyen kuduruyor neyin nesiyse.
Yeşil görmedik göze,
Görmeyen kör desem az.
Hele bir yeşil göze,
Cennette nur desem az.
KURTOĞLU’M canım dengi,
Denediğin sınadığın,
Topuğundan dalar bir gün.
El alemde kınadığın,
Elbet kapın' çalar bir gün.
Ana baba kaşlarını,
Kardeşinden karın yakın,
Kaş yaparken gözü sakın,
Zakkumda çiçektir lâkin,
Aslı ağu değil mi dir.
03-Ağustos-1999-
Niye kollanacak yaratık olsun,
Annelik hasleti bilinen kadın.
Gölge etmeyelim ayakta kalsın,
Ayaklar altına alınan kadın.
O değil mi şu dünyada varımız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!