Rıfat Gürsoy Şiirleri - Şair Rıfat Gürsoy

Rıfat Gürsoy

Seviyor, sevmiyor
Sevmiyor, seviyor
Ah...
Her yaprağında binbir acı
Kim yoldu bu papatyayı

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Gülüşlerini de götür,
Gidersen
Kov gözlerinden bakışlarımı
Ve gelincik bahçesinden düşlerimi
Ey saki
Tut elimi

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Bir terzi kız vardı
Çocukluğumdan bilirim
Küt kesikti saçları
Kokusu ekşi elma tadında
…Kimse bilmezdi gerçek adını
Matmazel diye çağrılırdı

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Kim mahkum edebilecekmiş dört duvar arasına
özgürlüğümü-hayallerimi
üç metrelik hücre mi, tutacakmış beni
mahkum edilemez ki yüreğimdeki neşe
delerim duvarlarını başım erişir yıldızlara-güneşe
.

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Duyarım sana sevdadan da öte mihneti
Bilirim neden koymuşlardır
……. ayaklarının altına cenneti.

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Gün oldu
Mutluluklar istedik kendimize haketmediğimiz
Güller kokladık dalından hoyratça koparıp
Nice urbalar giydik içinde höl döndüğümüz
Yakıştırdık yüzümüze bardabaş gülümsemeleri

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Güneş batıyor şehrin üstüne
Sevgilinin gözleri zifiri karanlık Bükreş’te
Dudağımda bildik bir tat
Gözlerime düşer silueti
Oynaşır dalgalarla Kızkulesi
Vakit akşamüstü (bone sera) Bükreş’te

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Düşümdeydi
Dün geceydi
Enola gay pistten kalkmak üzereydi

…Sormak isterdim onlara
Siz hiç öldünüz mü çocuk yaşınızda

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

“Ne kadar vaktimiz var? ” diye sordu. Sessiz kaldı adam.
“Bir saatten daha mı az”? diye yeniledi sorusunu. Adam, evet anlamında başını salladı.
“Yalnız bırakın beni o zaman “dedi.
“Tek isteğin yalnız kalmak mı? ” diye sordu adam.
“Çay ve sigara da istiyorum. Adettendir, mümkün olduğunca acele getirin ve şimdi buradan gidin, kalan zamanımı bir başıma geçirmek isterim” dedi.
Masanın üstünde duran kâğıt ve kalemi gösterdi adam. “İstersen mektup yazabilirsin” dedi ve demir kapıyı gürültüyle kapatıp gitti.

Devamını Oku
Rıfat Gürsoy

Her geçen gün bedenden eksilen bir parça
Her nefes ömre ziyan
Sevda ve hüzün ölümle yaşam arasında tıkış tıkış
Ne kadar iç içe geçmiş çember
Yalnızlığa düşmüş ruh
Mahşeri kalabalıklarda bile

Devamını Oku