Yüzümü avuçlarına bıraktım.
Sırf seni öpebilmek için
Senden uzakta iken sırf seni görebilmek
Senin dokunduğuna dokunabilmek.
Elini yüzünde gezdirdiğinde
Senin için bir ev yaptırdım.
Aslında bu ev ikimiz için.
İçinde mobilya gibi şeyler yok
Belki çok lüks değil ama
Dünyanın en renkli, en huzurlu
Ve en sıcak yuvası.
Öyle güzel kokuyor ki tenin,
Öyle güzel kokuyor ki saçların,
Herkes bir nefeste tanıyor seni.
Ben bir nefeste içimde yaşatıyorum.
Onu sürekli orada yaşattım.
Bazen minik bir dalgalanma
Bazen de bir ışık ile nefes aldırdı!
Her harf bir nefes,
Her nefesi bir mısra yaptı.
Sonunda şiirim oldu.
Bu gece yastığa şekil vereceğim.
Çok iyi bir heykeltraş değilim ama,
Belki seni yaratmayı başarırım.
Bu demektir ki,
Sabaha kadar benimlesin....
Bu sabah yanımdaki yastığı attım!
Kurtuldum ondan!
Üzerine sinen kokundan,
Kenarına sıkışmış saç telinden,
Üzerinde kalan siluetinden
Hani şu tebessümle uyuyan.
Sabah kalktığımda en sevdiğim şey,
Yastığın diğer tarafında seni görmek.
Yanağını elinin altına koyup,
Uyuma numarasına yatman.
Üstelik korktuğum şeyler de var.
Mesela senin bir rüya olman!
İl k doğum bembeyaz kâğıt üzerine belgelendi.
Büyüdüm, hatta büyüdük.
Aradan biraz zaman geçti ve o beyaz kâğıda
Mutluluk resimleri çizdik.
En çok da güneşi çok iyi yapabildik
O zamanlar çizdiğimiz güneş var ya:
Ben de yalnızlığa yazıyorum.
Kadınıma yazıyorum
Özlemime yazıyorum,
Onun saçına yazıyorum.
Her hangi birinin saçına değil.
Elini kalbimin üzerine koy.
Oradaki sıcaklığa tırnaklarını geçir
Ve söküp al...
Sonra senin kalbinin üzerine yaklaştır
Ve beni oraya mühürle.
Bundan sonra;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!