Resminde gözlerinin anlattığı hikâye
Öylesine derinde/n öylesine ağır ki,
Gözün dilini bilen o lisandan anlayan
Çözer bu bilmeceyi, yarım yamalak bilen
İçin bile çok ağır, tercümesi kalp yakar
Öyle kolay değildir, önce okuyacaksın
İçinde her satıra ayrı ayrı ağlayıp
Kendini alıştırıp, kalbi dağlayacaksın
Anlattığı her satır, hayatın kıvrımları
Her kıvrım için ayrı, kıvranmış yüreği var
Gördüm diyen her gözün, yorumu tebessümse!
Derim ki; - görüp geçmiş, içini görememiş
Hece bile okumak ancak duygu işidir
O duyguyu okumak arif kişi işidir
Sizler bakıp dersiniz, çok güzel gülümsemiş
Bende size derim ki; gülümseyiş içinde
Kaç acıyı gizlemiş, kaçı yürekte yara?
Kaçı ruhunda mıhlı sökülmeyen derin iz
Sevecen ve yalnızca Allah’ını bilerek
Rabbin emridir diye kulu kırmaktan korkup
Kollarım kırılsın da, bir kulun kırılmasın
Diye kalp yangınını kül olsa da seyredip
Acıyı içe gömüp sükût ile bekleyip
Ya sabır çeke çeke tebessümle seyredip
Emsalsiz gözleriyle size tebessüm sunar
O tebessüm içinde hâlâ kabuğu taze
Kaç çeşit yara kanar, yarayı hissettim ya;
Bende kaç yara kanar, lisanı bilen anlar
Gözünde yeşerttiğin hüznüne tanık olup
Hele bir de acını en ücrada hissedip
Seni bende hissedip en az sen kadar dolup
Hissiz, duygusuz, sessiz, kalabilmem mümkün mü?
Mümkün mü, resmindeki o eşsiz gözlerinde
Tebessümle gizlenmiş dertleri hissederek
Kendimi sende görüp kabuğuma çekilip
Hiçbir şey yokçasına bir an yaşayabilmem.
Bende senin gibiydim, yıllarca hep aldattım
Tebessüm renkleriyle gözlerimi boyadım
Gülücükler dağıttım, bir kulun derdi olsa
Derdi kendime çekip, kalbimde ufaladım
Sonrada yaşıyorken ruhumu defnederek
Kendim olmaktan çıktım, kendime faydasızdım
Resminin, resmettiği şahane gözlerinin
Henüz anlatmasa da, içlerinden taşan
Öyle bir sevgi var ki; hissedenler kıskanır
Sevginin tarifini gözden anlatamadık
Anlatacak maharet ömrümüzce bulmadık
Bulsak da bilemedik, kalpteki her coşkuyu
Büyük aşktır sanarak sonunda hüsran gördük
Neden böyle yanıldık diyerek hep yerinde
Olmak isteyecekler. Bu senin doğanda var
Senin yürek hamurun önce Allah’ın emri
Sonra anne ve baban sayesinde sevgiyle
Yoğrulup şekillenmiş. Bunun için özelsin
O zarif ten içinde, tenden de zarif ruha
Ben bu yüzden aşığım, RUHUNUN AŞIĞIYIM
İçindeki dertlerin, sisli gülümseyişin
Sebebi her ne ise gel omzuma yaslan da
Derdini bölüşelim. Yükünü omzuma at
Çile adlı paltonu çıkartıp omzuma as
Sana ömür boyunca, kaç nefes hakkım varsa
Ücretsiz ve gönüllü vestiyerlik yapayım
Tek ki; sende kalmasın incitecek hiçbir yük
Çekeyim ne kadarsa hücrelerime kadar
Yeter ki; tebessümden sisleri aralayıp
O eşsiz gözlerine gülümseyiş ekelim
Ruhlarımız bir olsun ruhtan ruha akalım
Ne kadar çile varsa beraberce yakalım
Sen ki, bu güne kadar tanıdığım en eşsiz
Yeri asla dolmayan zarif, naif bir ruhsun
Belki de diyorsun ki; bunu yazan adamın
Gönül kumbarasına ne yapıp ne ederek
Bunları biriktirdim bana beni yazıyor.
Ve kendini yazıyor. Desen bile haklısın
Aklından böylesine bir soru geçiyorsa
Tarifi tarifsizdir, az kelime bilsem de
Tarife sığmadın ya; bu yüzden sevincimsin
Seni yazan ellerim yazarken titriyorsa
Yazmak için kalemin daha yazarken bile
Mürekkebi ıslakken ruhuna biat edip
Dahası kalemimin öpüştüğü mürekkep
Kalemi adın için, böyle arzuluyorsa
Söyler misin bu aciz çaresiz kalmış kulun
Tarif etmek isterken acizliği nedendir
Verdiğin resmindeki omuzların açık ya;
Bırak öylece kalsın, başımla arasında
Hiçbir engel olmasın. Adı, sıfatı senden
Ne diyorsan razıyım. Sıfatın ‘ X ’ olsun de
Yahut ta evladımsın veyahut kardeşimsin
Sıfat önemli değil, tek… adı senden gelsin.
Ver de omuzlarını, hani hep hissettiğin
Dert yüklü başım var ya; onlara yaslayayım
İster Anne şefkati, ister kardeş güveni
Veyahut ne diyorsan yine sen koy adını
Ben ruhunu gördüm ya; Ruhuna âşığım ya;
Bu his nasıl oluştu deyip de soracaksan
Muhatabın aynadır sorunun cevabını
Aynada, gözlerinde/n göz lisanın anlatsın
Bilirsin hissedersin aradığım ten değil
İstediğim sen tensiz, tenin seninle kalsın,
Bu güne dek ten için, yardan kaç… yâr atıldı
Bilmiyorlar ki dünya Aşk için… yaratıldı
İstediğim teninin sana zararsız yeri
Bu duygu başlangıcı tanıdığımdan beri
Açarak ruh kapını bir hoş geldin yeterli
Şu an, kapı aralık görüyor biliyorum
Hoş geldin deyişini içten hissediyorum
Hoş geldin’e karşılık, hoş bulduk demek için
Veyahut en doğrusu, hoş gelebilmek için
Kendimden sıyrılmanın eşsiz reçetesini
Yalnız sende hissedip, tek sende görüyorum
Sahi: Hayat güzelse, tek senle görüyorum
Yanına geldiğimde omzunda misafir et
Bilinen tüm şehevi duygulardan arınmış
Tendeki ihtirasın adresinden uzakta
Yalnız senin olduğun rahatça bir koltukta
Başımı emanet al, istersen geri verme
Yeter ki; sende kalsın ister omzuna yasla
İster dizine yatır, içinden ne gelirse
İster saçımı okşa, ister güzel gözünden
Gözlerime bakarak göz diliyle sohbet et.
Beni sana bıraktım, sen ne kadar bendeysen
Gözünden sor soruyu, yaşlarımdan cevap al.
İçimde bilinmeyen, bilinsin istenmeyen
İstense söylenmeyen, kolay dile gelmeyen
Sessiz her figanımı seninle paylaşayım.
Adına dert denilen, birbirinden çaresiz
Her biri içerde iz… ne kadar kabuk varsa
Göğsümü sana açıp, cıvıl cıvıl sesinle
Her kabuğa Rabbimden ayrı bir dua oku
Her yaranın üstüne zarif parmaklarını
Koyarak diyesin ki; Fatıma anamızın
Yüzsuyu hürmetine elim olsun ey Ya Rab,
Derdi başkası açsa; birer birer sen kapat,
Başımı al omzuna veyahut dizlerine
Yaslayışla başlasın bildiğim otuz yılın
Bilinmeyen yılgını…bakı,ş bakışa ekle
Başlayım anlatmaya söylenmeyen söylemi
Dil’e, her gelişinde düğüm olurcasına
Dile kolay gelmeyen içimde her heceyi
Diyorlar ki; ağlamak ayıptır her erkeğe
Ama hiç demiyorlar, o hale getirmenin
Vebali var mı diye! Varsa yoksa erkeklik
Ağlamak ayıp ise; bıktım erkek olmaktan
Bıktım artık yıllardır içimde yaşattığım
Erkeği susturmaktan… unutup sıfatımı
Hatta kimliğimi de, peşinden erkekliği
Güven dolu kucakta biraz huzur bulayım
Bu kadar hakkım olsun, yaşadığım yıllarda
Herkese kucak açtım ama öyle garip ki;
Yalnız beni alacak bir kucak bulamadım.
İşte güzel resminde, eşsiz gözden görünen
Sıcacık güven dolu, bencileyin muzdarip
Yine de hep sevecen tarifsiz bir kucak var.
Gelip de misafir ol, güvenli kucağıma
Diyebilirsen bir gün, bil ki; zarif elinin
İçi mendil olacak, sessiz sohbetimizin
Bilinmeyen sırları hep içine akacak
Avucunu biriken su gibi görünse de
Islatan o damlalar, yangın yeri ruhumdan
Çıkıp geldiği için avucunu yakacak
İlk defa bir insanda kendimi görüyorum
Ve ilk defa birine belki hakkım yok ama
Kendimi teslim edip, beni paylaşıyorum
Açsan da kucağını, hayır olmaz desen de
Sen hep sevinçim olup, umudum olacaksın
Rabbime şükürdeyim, ruhunu gördüm diye
De ki; şükreden kulun her gün duasındayım
Bir yandan düşünürken bir yandan duadayım
Rabbimin sazı olsam, dilimdeki dualar
Sazın telleri olsa, tellerden hep farklı ses
Çıktığı duyulsa da, her sesin güzelliği
Adınla birleşerek duamı oluşturup
Şükrümü çoğaltıyor. Düşünüyorum dedim
Evet, düşünüyorum ve Rabbimden duayla
Vesile istiyorum, Ya Rabbim vesileyle
Göstersin istiyorum, düşünüp bulamadım
Neye, ne zaman, kime, ne iyilik yaptım da
Rabbim eşsiz ruhunu göstererek yüceltti
Hâlâ nefes alırken görmeyi nasip etti
Son nefes günüm olsa fark etmeyecek artık
Ömre dâhil oldun ya; Şükrüme şükredeyim.
ŞÜKRÜME ŞÜKREDEYİM.
Berkan KoloğluKayıt Tarihi : 13.5.2008 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!