Requiem
-merdlerin şâhına…
bu şehir
ölgün bakışlarla bakan yetim kediler
yorgun yorgun akan bu kara nehir
gecenin kulağına ismini fısıldayan bu rüzgâr
bu yağmur
sağanak sağanak yağan bu yağmur
ah, yüreğimi kanatmakta…
hangi yüzle uçuyor hâlâ güvercinler
güneş hâlâ hangi yüzle doğuyor o şehrin üstüne
ve hâlâ hangi yüzle taşıyor toprak
utanç dolu bu kirli uru
utansın tenine dokunamayan o yatak
utansın ki o ten bugün taşlarda yatmakta
yürek yırtılsın göz boşalsın kırılsın kalem
ne seni anlamakta ne seni anlatmakta
ayrılığın paslı bir hançer yüreğimizde
yarası derin
bırak essin rüzgârlar deli deli ve mağrur
değil mi ki kuruyacak yaşı gözlerin
değil mi ki bitecek bu hicran
kör olası bir kurşun vuramadı alnımdan
boğamadı bir köşede şu deniz beni
yıllar yılı ızdırabın duruyor içimde
bilsen kaç geceler kanayan yüreğimden
gündüzün gömleğine damladı kan
kaç kereler avâre dolaştım sokaklarında bu şehrin
kör olası bir kurşun vuramadı alnımdan
yürek yırtılsın göz boşalsın kırılsın kalem
ne seni anlamakta ne seni anlatmakta
bu şehir
ölgün bakışlarla bakan yetim kediler
yorgun yorgun akan bu kara nehir
gecenin kulağına ismini fısıldayan bu rüzgâr
bu yağmur
sağanak sağanak yağan bu yağmur
ağlamakta… ağlamakta… ağlamakta…
fe sabrun cemîl, vallâhul muste’ânu alâ mâ tesifûn.
(Mayıs 2003)
Mehmed SaîdKayıt Tarihi : 22.1.2008 14:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)