Ekimin hüzün perdeleri
Çekilirken arzıma
Mayıs besteleri tutulur dilime
Yakamozlar yapışır eteklerime
Çocuk izlerimden yürürüm
Dünümden bugünüme
Mehtap dökülünce avuçlarıma
Güz şarkıları düşer dilime
Ekimin perdeleri çekilmiş göğüme
Yakamozlar yapışır eteklerime
Dünün izlerinden yürürüm bugüne
Güneş nöbetlerinde gecesi
Ay tutulmuş sevdasına
Giden kahvenin ardında kalan
Telve yalnızlığı çökmüş içine
Çöl bulutları toplanmış göğsüne
Ağlasa dökülecek incisi
Dallar yeşiline sürüne
Gökler maviliğe bürüne
Sahil denizini giyine
Gelen şenlik bayram ola
Balalar şeker lokum dermeye
Sevda rengi yanıyor semada kandiller
Ay perdesini aralamış gecenin
Güneşe kanat açan ebabiller
Savurmuş eteklerini mihracenin.
Hale zindanında kırılan zincirler
Ayın suya düştüğü yerden
Açıyor gümüş çiçekler
Asıldıkça küreğe
Yayılıyor tuzlu kokuları,
Ağlarda çırpınan istavritler
Bozar gecenin mahremini
Karantina yalnızlıklarda
Tekillenmiş kalabalıklar gizli
Hüzne müptela nemli bakışlarda
Yarım kalan tebessümler sisli
Temmuz ayazında yalınayak
Yârına bırakmalar
Yalın söyleyişlerde
Kal deyişler
Kalpten gidişler
Öznesi yarım cümleler
Noktasız ünlemler
Bulutların matemidir
yalnızlık
İs kokulu göğün
Umududur aydınlık
Ne bulut çekilir gökten
Ne aydınlık görünür
Açılır kapılar, girer hayaller içeri
toprak kokuları yakar genzimi,
yazılır defterime bağrı yanık hikayeler. Açılır kapılar,
kurulur yağmur cümleleri
Yüklemin de Öznesi gizli
Zamire sığınmış ifadeler..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!