Bu kent böyle sıkıcı değildi önceleri
Bu bahçede kuşlar cirit atardı bir zamanlar
Ya bu güller!
Senin kokunu iletmiyorlar artık
Her şey o kadar değişti ki sen gideli
Geceler bile insafsızlaştı
Gondollu bir Venedik akşamında
Seni andım Ludia Tamora
Karanlık sokakların loşluğunda
Dertli gitarla ağladım Tamora
Bir acı özlemdi nağmeler
Yıl 1979 mevsim Sonbahar
Sorgun da gün batmakta
Biraz yağmur,biraz kar
Bu kan yine alkol aramakta
Yaşam boyutları alabildiğine sınırlı
Köhne meyhanelerde
Yıkılmışların köşesinde
Her bitirilen şarap şişesinde
Seni görürsem
Yaşamak güzel
Bir çırpıda geçti ömür
Geride ne bıraktık dersin
Kimi zaman sallandık gemi misali
Kimi zaman asude bir denizdik
Bazen dalgalarla boğuştuk
El ele hüzünlenerek
Bir Sonbahar yaprağı gıbı sallanırdın dalımda
Her an kopmak,uçmak istercesine
Bir güz yağmuru oldu seni benden götüren
Üşüyordum,titriyordum sensiz ölürcesine
Sen olmayınca yaşamın da tadı yok
Konmayacak bir daha kuşlar sensiz
Hep ismini sayıklarım
Gül'üm diye diye
Sevgini içimde saklarım
Sevda da bu geç kalmalar niye
Günler geçiyor sensiz
Senmisin hayal bahçemi süsleyen çiçek
Senmisin sonsuz karanlıklarım da parlayan yıldız
Senmisin özlemini duyduğum mutlu gerçek
Nice kalabalık içinde yalnız....
Usanmadan açarsın bahçem de
Dağıttım kendimi benliğimde
Duygularım tükendi özümde
Yüreğim delik deşik,sürgünde..
Benim bu halimden sen suçlusun.
İsminden sevgililer aradım
Biraz tılsım,biraz büyü
O sensin işte
Yaşamak hevesim
Şafakların en güzeli
O sensin işte
Seviyorsam seni ölesiye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!