Antakya
defne kokulu gençlerimizin diyarı
dinci Fasit gericiliğin zindana çevirdiği kentim,
Asi’nin suladığı
yiğit çocukların kenti
dinlerin kavimlerin ortak yaşamı ördüğü kentim
Selvi gibi salınışını
Yanakta gamze gülüşünü
Sırma siyah saçını
Hafif kakül savruşunu
Nazlı Nazlı
Yürüyüşünü özlüyorum
günler gri sıcakların etkisinde
yaz değil mevsim sevdiğim
daha nisan ortası
açlığın tam tam sesleri yansıyor evrene
geleceğimiz çölleşen bir gezegende
bu gün mehtap
gümüş tepside sunuldu
sanki abu hayat
aya mı yansam
yoksa
ay mı yansa
kollarımda yar vardı
her gece
yüreğime akardı
gözlerinde ışık
yüzünde
baharlı çiçekler açardı
Umut var oldukça
Yaşama tutkunsun demektir
Umut yeşerdikçe
Yaşama tutunuyorsun demektir
Umut taşıdıkça
Yaşama asılıyorsun demektir
üç tarafım denizlerle çevrili
yedi iklim hüküm sürer üstümde
binlerce yıllık medeniyetler büyüttüm yeryüzüne
hitit güneşi gülümser
sümerlerden iştar güzelliğine
antik çağlardan günümüze
Bu ülkeyi karşılıksız sevdik”
diyenler
Köpek dişleriyle
Kanatırken ülkemi
Susurluk sabıkalı
Kara para tacirleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!