Sarı goncalar açmakta hazanı
yaprak yaprak gönlüme düşmekte her anı
sordum serçelere vermedi cevabı
bu gelen karakış sevgimin
sevabı
hiç yabancı değil sesin
sanki seni tanıyor gibiyim
bu kadar tesadüf çok bence
sanki bir yerlerde çay içmiş gibiyim
hiç yabancı değil sesin
sanki geçmişimi hatırlar gibiyim
konya urfa arası
gönülde eller yarası
kalanın gözü yaşlı
gidenin gözü yaşlı
yokmuş bu işin aslı
yanmaya ne hacet aslı
yaşanmış acıların tercümesi
sevdalı gecelerimin ahı
gönül terim gül cehrelim
nerelerdesin neylersin
ebedi hüznüm hazan yelim
Harran iki gözüm
Bağımda üzüm
Bahçemde zeytinim incirim
Tarlada pamuğum mısırım
Tektek dağların da tarihim
Havalar sisli puslu
Gönülde bir yabancı
Nereye kadar gider bu
Hiç dinmiyor bu sancı
Uzaklarda bir türkü
Gecenin karasına ne hacet
kara gözlerin var ya
Kara bulutların yağmuruna ne hacet
Kara gözlerin beni ağlatır ya
Kelimeler tükendide
Tükenmedin sen içimde
Yıllar uzayıp gittide
Sen kaldın hep içimde
Bu gözler neler gördüde
göremedi seni beyazlar içinde
Gerek yok kahveni içmeye hatırlamak için seni
Yüzündeki tebessümü gören kırk yıl unutmaz seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!