Taş çatlasa altı metrekare bir oda
Bir yatak, sandalye, masa, köşede eski bir soba
Perdeler sigara dumanından renk atmış
Çöp sepeti kağıtlarla dolmuş taşmış,
Ses çıkmıyor Gayrettepe'deki odadan
Renkleri solmuş duvarların
Annem yazma oğul derdi yazma
Yazık ediyorsun ödev yapacağın sayfalara,
Önünde koca bir hayat beklerken seni
Geçirme bu güzel yıllarını boşuna.
Şairlik de neymiş, oku adam ol önce
Şairler el pençe divan durur
Bir of çeksem elbet yıkılmaz karşıki dağlar
Zaten yok bende o nefes
Bağırayım avazım çıktığı kadar
Bağırabilsem of değil, dost diye bağırırım
Önüne geçemesem de gözyaşlarımın
Hasretle dolmuş yüreğimin efkarını
Seni hatırlattığı için dinliyorum
İçimi titreten bu mağrur besteyi,
Her notasına adını koymuşum
Herbir mısrasına adını
Şimdi sen uzaklardasın
Duymuyorsun ağlayan kemanın sesini
Bu kahpe dünyada hiçbir şey kalp kırmaya değmez
Ola ki kırdığın bir kalbi onarmaya çalışırsın
Unutma, kırık bir kalp altın tellerle onarılsa da yerine gelmez.
Şiir bir tutkudur, şiir bir aşk
Yaşamın vazgeçilmeyen tadıdır
Belki de hayatın diğer bir adıdır
Şiir sevmektir, şiir sevilmektir kendi kendine
Bitmeyen gecelerin tek tesellisidir
Şiir duygu selidir, bendini yıkar bir bakıma
Selam ola ey güzel gece
Selam ola Beşiktaş iskelesi
Bak yine beraberiz
Sana da selam yüce Kızkulesi
Güneş battı
An gelir boğazına düğümlenir hıçkırıklar
Sigarayı bir yudumla yarılarsın
Ellerinde bir titreme başlar
Gözlerin dolar ağlarsın.
Dindiremez hiçbir şey acını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!