Yaşıyor içimde kırgınlık,
altın rengi hasat bekleyen başakların,
mendiller görmüş hasret kokusu tarlalarında.
Yeryüzünün dertleri balyalı.
Gene de güzellikler topluyorum,
renkleri ayrılık, renkleri bir derin facia.
Sizlerden nasıl uzak? Anlayış...
Üslubu bozuk dillerinize
nasıl merhamet olmamış salya.
Tütsü yanmış!
Dön,
kırılmış kalbimin gözünü boya pişmanlığınla.
O kadar da sert değilim,
ateşin gibi yakın tenime,
utangaç dudağımın gözyaşlarıyla sayıkladıkların.
Bedeniniz birer mezar taşı.
Özlüyorum,
kuru ekmek arası domates, peynir tadını.
Ormanlardan kozalak toplayan annemi
ve bir nenenin yavaş adımlarını.
Takvimin koparılmayan yaprakları arasında,
titizlikle geçiyor alnımdan celladımın adı.
Sıra bende değilmiş.
Rahatım!
Rahatım çünkü ölüm daha kapımı çalmadı.
@mhmthbpgny
Mehmet Habip GüneyKayıt Tarihi : 28.12.2025 14:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!