İsa’nın ölümünden,
46 yıl sonraydı.
Günü belli olmasa da,
Aylardan Ağustostu.
Yakıcı yaz sıcağında,
Çarşılar kalabalık,
Hamamlar tıklım,tıklımdı.
Her şey yolunda görünüyordu.
Akdeniz güneşinin ışıltısıyla,
Salkımlar parlıyordu ışıl,ışıl.
Havuz başlarında yarı çıplak,
Alımlı kadınlar dolaşıyordu.
Yaklaşan tehlikeden habersiz,
Sevişiyordu insanlar.
Yalnızca insanlar değil,
Çiftleşiyordu hayvanlar.
Günün tam ortasında,
Aniden karardı Dünya.
Işık çekildi,aniden.
Geceye döndü,gündüz birden
Ateş ve kül yağmuru,
Yağıyordu gökyüzünden.
Anne çocuğunu emzirirken.
Bazı bedenler kenetliyken.
Kızgın lavlar sokaklarda akıyor.
Kent halkı cayır cayır yanıyor.
Havuzlardaki sular bile,
Tutuşup buharlaşıyordu.
Ateş ve ölümün dehşeti.
Yaşanmıştı her yerde.
Nar gibi kızarmıştı insanlar.
Kaçıp,kurtulamadan.
Kayıt Tarihi : 8.10.2006 13:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
M.Ö.46 yıllarında, roma imp. döneminde yaşanan, faciayı şiir diliyle anlatmaya çalıştım.Tanrı bizi böyle felaketlerden korusun.

TÜM YORUMLAR (1)